Otur şurada ve bekle, lanet olası. | Open Subtitles | فقط اجلس و انتظر |
Lütfen eve git ve bekle. | Open Subtitles | من فضلك اذهب للمنزل و انتظر. |
Tabi, oturup kan kaybından ölmeyi mi bekleyeceğim? | Open Subtitles | اجل, سأجلس هنا و انتظر الى ان انزف حتى الموت |
Muhtemelen insanların arasına karışacağım ve zamanın gelmesini bekleyeceğim. | Open Subtitles | من المحتمل أنني سأغمر نفسي بين البشر و انتظر فرصتي |
Bir yerden bizi izleyip geçmemizi beklemiş olmalı. | Open Subtitles | لقد كان يراقبنا و هو مختبىء فى خليج أو شيئاً و انتظر حتى عبرنا |
Bir yerden bizi izleyip geçmemizi beklemiş olmalı. | Open Subtitles | لقد كان يراقبنا و هو مختبىء فى خليج أو شيئاً و انتظر حتى عبرنا |
Ona inanıyorum ve bekliyorum. | Open Subtitles | اننى اثق به و انتظر |
İzliyor ve bekliyorum. | Open Subtitles | فقط اشاهد و انتظر |
Karşında Brian, Eric ve bekle biraz... | Open Subtitles | (قابل، (برايان) (إريك (و انتظر.. |
Rahatına bak ve bekle. | Open Subtitles | استرح و انتظر. |
- Kes sesini ve bekle! | Open Subtitles | ـ إخرس و انتظر |
Sanırım eve gidip orada bekleyeceğim. | Open Subtitles | . اعتقد انني ساذهب الي المنزل و انتظر هناك |
O yüzden arkama yaslanıp seni dinleyeceğim ve gelmeyen kamyonu bekleyeceğim. | Open Subtitles | لذا فقط سأجلس هنا و أستمع اليك و انتظر مزيدا من الشاحنات التى لن تظهر |
Burada oturup gerçeğin beni serbest bırakmasını bekleyeceğim. | Open Subtitles | أنا فقط سأجلس هنا و انتظر للحقيقة لكي تحررني. |
Arkama yaslanıp ölümcül olabilecek bir atak geçirmesini mi bekleyeceğim? | Open Subtitles | اذا انتى تقولين لى ان اجلس هنا فى الجوار و انتظر ان تأتى له ازمه من الممكن ان تكون قاتله هذه المره؟ |
Öyle görünüyor ki, adam veya kadın banyo penceresinden girmiş doğruca yatak odasına girip Carmelita'yı yakalamak için orada beklemiş. | Open Subtitles | يبدو انها أو انه تسلل من خلال نافذة الحمام و ذهب مباشرة الى غرفة النوم و انتظر هناك لينال من كارمليتا |
Yani onu kim öldürdüyse belgeleri almış ve seni vurmak için beklemiş olabilir. | Open Subtitles | إذاً لعل قاتله قد أخذ المستندات و انتظر إطلاق النار عليك |