"و بالمناسبة" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bu arada
        
    Bir saç fırçası bulsalar anlardım. Bu arada fırçanı bulup onu sana getireceğim. Open Subtitles يمكننى تقبل فكرة فقدان فرشاة للشعر، و بالمناسبة سوف أعثر عليها لك قريبا
    Bu arada,... gelecek hafta Ulusal Kardiyoloji Konferansı'nda konuşma yapmanı istiyorum. Open Subtitles و بالمناسبة أريدك أن تلقي خطبة بمؤتمر طب القلب الأسبوع القادم
    Bu arada bekar anneler için harika bir destek grubumuz var. Open Subtitles .. و بالمناسبة أعرف مجموعة ممتازة من أجل كل والدة عزباء
    Ve Bu arada, ızdırabı azaltmakla mutluluğu kurmak arasında var olan fark son derece önemlidir. TED و بالمناسبة, الفارق بين علاج المآساة و بناء السعادة هو فارق في غاية الأهمية.
    Bir hikâyedir. Bu arada, sert materyaller aracılığıyla anlatılan bir hikâyedir. TED إنها قصة. و بالمناسبة...هي القصة التي تروى من خلال موادها الصلبة
    Bu arada, sınıfınızın bütün gezi izinlerini iptal ettim. Open Subtitles و بالمناسبة ، لقد قمت بإلغاء كل نزهات فصلك
    Bu arada al yanaklı, ben de gerçeğim. Open Subtitles و بالمناسبة يا حلوة الخدود أنا حقيقي أيضاً
    Bu arada, bu küçük kancık bazen tükürür. Open Subtitles و بالمناسبة قد تجد منها بعض ردود الأفعال اللاارادية
    Bu arada bu karı tükürür. Refleks gibi bir şey. Open Subtitles و بالمناسبة قد تجد منها بعض ردود الأفعال اللاارادية
    Ve Bu arada, bu bardakları ben almıştım. Open Subtitles و بالمناسبة .. انا التي اشتريت هذه الكؤوس
    Bu arada ne kadardır yatmadığımızı tamı tamına bilmiyorum. Open Subtitles و بالمناسبة ، فأنا أعرف تماماً كم كان طول تلك المدة
    Ve Bu arada, sormasanız da, o bir kız. 2 kilo 750 gram. Open Subtitles و بالمناسبة ليس لأنكم سألتم . . إنها فتاة ستة أرطال و تسع أونصات
    Bu arada, ameliyatta şov yaptın. Open Subtitles و بالمناسبة لقد كنتِ مذهلة في الجراحة تحدثتِ ثلاث لغات
    Şey, Bu arada sehirde bir is var biliyorsun degil mi? Open Subtitles , و بالمناسبة أنت تعرف أن هناك مهمة في هذه المدينة , صحيح؟
    Bu arada artık büyük biriyim. - Başımın çaresine bakabilirim. Open Subtitles و بالمناسبة , أنا ناضج الآن يمكنني الاعتناء بنفسي
    Bu arada, serçe parmak fitilinin ateşlediği olay kesinlikle büyük sorunların işaretçisi arkadaşım. Open Subtitles و بالمناسبة إنزعاجك من هذا الأصبع الصغير هو بلا شك عرض لمشكلة أكبر بكثير
    Ve, Bu arada, bunu hayatının sonuna kadar yapmak zorunda değilsin. Open Subtitles و بالمناسبة,لا يجب أن تكون هكذا لبقية حياتك.
    Ve Bu arada insanlar konusunda gitgide daha az endişelenmeye başlıyorsun. Open Subtitles و بالمناسبة , تبدو أنك أصبحت لا تهتم بقتل الناس مرة بعد مرة
    Bu arada kimse smokinimi sormadı. Open Subtitles و بالمناسبة لم يسألني أحد و لكن البذلة التي أرتديها
    Bu arada, ambulansı hanginiz çağırdı? Open Subtitles و بالمناسبة مَنْ الذي هاتف سيارة الإسعاف؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more