"و بالنسبة" - Translation from Arabic to Turkish

    • gelince
        
    • ise
        
    • içinse
        
    • için de öyle
        
    Bana gelince, tabi ki, vücut dilime tamamen inanmam lazım. TED و بالنسبة لي طبعا علي ان اثق تماما بلغة الجسد
    Bayan Graham'a gelince biraz dalavere çevirmek akıllıca olur. Open Subtitles و بالنسبة للسيدة جراهام ربما سيكون افضل أمانا ان نمارس قليل من الخداع
    Gösterimizin yıldızına, Bayan Paisley'nin kedisi, Stanley'e gelince, Open Subtitles و بالنسبة لنجم فيلمنا الليلة قط الأنسة بيسلى, ستانلى
    Laklak yapanlar ise, iş başa düşünce ne yaparlar peki... Open Subtitles و بالنسبة للناس اللذين يتحدثون ليتحدثون عندما يأتي وقتهم للسير
    Benim gibi adamlar içinse bir gün önceden kalmış balık ezmesi sandviçi. Open Subtitles و بالنسبة لشاب مثلي فان المشهد المثالي كان يتجلى بعمل سندويش السمك
    Karen için de öyle. Dinle, ondan gerçekten hoşlanıyorum. Open Subtitles و بالنسبة لكارن , اسمع انها تعجبني بصدق
    Sana gelince, bir saat sonra geri geleceğim. Burada olmasan iyi olur. Open Subtitles و بالنسبة لك, سأعود فى غضون ساعة, لذا من الأفضل لك ألا تكون هنا.
    Sana gelince küçük serseri, hemen stadyuma gideceksin... ve canın çıkana kadar antrenman yapacaksın! Open Subtitles و بالنسبة لك أيها الغبي ستذهب إلى الملعب و ستوضع في التدريب طوال حياتك
    Ricana gelince, seve seve kabul ederim. Open Subtitles و بالنسبة للجميل الذي طلبتيه مني فهو لا يعد جميلاً
    Ricana gelince, seve seve kabul ederim. Open Subtitles و بالنسبة للجميل الذي طلبتيه مني فهو لا يعد جميلاً
    Bana gelince, sadece Turk'ün duygularımı incittiğini fark etmesini istiyordum. Open Subtitles و بالنسبة لي, لم أرد أن يشعر تيرك بأنه جرح مشاعري
    Senin değerli orduna gelince, birkaç saat içinde lanet bir ordu olmayacak. Open Subtitles و بالنسبة لجيشك فبعد ساعات قليلة لن يوجد جيش
    Metal dedektörlerine gelince, senin de, üyesi olduğun okul yönetimi kurulu, onların aleyhine oy verdi. Open Subtitles و بالنسبة لموضوع كاشفات المعادن ، فإن مجلس المدرسة و الذى أعتقد أنك عضو فيه صوت ضد هذا القرار
    Sana gelince Alexis, baban senin ne olduğunu düşünüyordu sence? Open Subtitles و بالنسبة لك انت "اليكسيس" فان اباك كان يفكر بانك
    Duvar rengine gelince, bu sadece astar. Open Subtitles و بالنسبة للون الجدران انه مجرد طبقة اولى
    Bende ise bu son senemde mezuniyet balosuna bir ay kala oldu. Open Subtitles و بالنسبة لي حصلت في سنتي الأخيرة, قبل شهر من حفل التخرج.
    Anlamıyorsun. Benim için şahsi konu. Senin için ise politik. Open Subtitles أنت لا تفهم ، بالنسبة لى الدافع شخصى و بالنسبة لك ، الدافع سياسى
    Gerisi içinse, sadece planımı uygulayacaktım. Open Subtitles و بالنسبة للباقي كان علي ببساطة اتباع خطتي
    Babam için, spor adeta din gibiydi... benim içinse, masumiyet! Open Subtitles بالنسبة لأبي كانت الرياضة معتقداً و بالنسبة لي كانت حول الصفاء
    Timbal'deki insanlar için de öyle. O badirenin de çözümü buydu. Open Subtitles "و بالنسبة لشعب "تيمبال كانت الحل للأزمة
    Senin için de öyle. Open Subtitles و بالنسبة لك أيضاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more