"و زوجتك" - Translation from Arabic to Turkish

• ve karın
• ve eşinin
• ve karınız
• ve eşin
• karını ve
• ve karınla
• Eşin ve
• ve karını
• ve eşiniz
• ve eşinizin
• Peki ya karınız
• ve karının

Sen ve karın açık fikirli misiniz?
توقف عن هذا. هل أنت و زوجتك منفتحوا التفكير؟

Curtis ve karın arka bahçem için bana yardım ediyorlar.
..كورتس و زوجتك يقومون بزراعة حديقتي لأن زوجتك

Senin ve eşinin istifasından haberdar oldum.
انا اسف لسماع اخبار استقالتك انت و زوجتك

Şimdi, oğlunuz Lyle o zamanlar yeni yeni yürüyordu ve karınız bahçe çapasından daha ağır bir şey kaldıramıyordu ve bu suçların kişisel doğası bize bir tane suçlu olduğunu söylüyor.
الان,إبنك لايل كان مجرد طفل حينها و زوجتك لا تحمل ما هو أثقل من خرطوم مياه و الطبيعة الشخصية لتلك الجرائم تشير لنا

Sen ve eşin hem iki rehineyi hem de CIA'i en çok ilgilendiren şeyi korumayı başardınız konuşma bitmiştir.
وحتى الان انت و زوجتك تمكنتم من حماية كلاً من الرهائن و افضل مصالح السى اى اية نهاية النقاش

Bunu bilmem, ama iş birliği yaparsan, karını ve kıznı tekrar görme şansını yakalayabilirsin.
لا أعلم بخصوص هذا ، ولكن إذا تعاونت لربما ترى إبنتك و زوجتك مرة أخرى

Sen de kızını uzaklara gönderip oğlun ve karınla Otel Cortez'de yaşadın.
اذن أنت أرسلت ابنتك بعيداً, لكنك عشت مع ابنك و زوجتك في الكورتيز

Eşin ve seni yemeğe çıkarırım diye düşünmüştüm.
وظننت انني سوف يأخذك و زوجتك حتى على أن الاختيار المطر لتناول طعام الغداء.

Bir yıl içinde çocuğunu ve karını kaybetmeyi hayal dahi edemiyorum.
لا أستطيع ان اتخيل فقدان طفلك و زوجتك في عام واحد

Siz ve eşiniz sahildeki eve sadece bir geceliğine mi gittiniz?
أنت و زوجتك سافرتوا الى منزل الشاطىء لليلة واحدة فقط؟

Yeğenim önümüzdeki pazar günü bir şölen düzenliyor ve ben sizin ve eşinizin davetlim olarak gelmenizi istiyorum
ابنة أخي ستقيم وليمة في يوم السوق التالي و أريدك أنت و زوجتك أن تحضروا كضيوف

Bana şunu söyle. Sen ve karın nasıl böyle iyi anlaşıyorsunuz?
أخبرني شيئاً, كيف فعلتم ذلك أنت و زوجتك بالطريقة الصحيحة؟

Numaranı aradım ve karın buranın adresini verdi.
اتصلت على رقمك و زوجتك اعطتني هذا العنوان

Sen ve karın burada yaşıyordunuz ve başkalarının kendi paralarını kazanma şanslarını mahvediyordunuz.
أنت و زوجتك كنتما تعيشان هنا و تقتلون فرصة كل شخص أخر من جني بعض المال لأنفسهم

Sen ve karın yemeğe gelin.
أنت و زوجتك لابد أن تأتيا لتناول العشاء

Çünkü ben de konseye gidebilir ve sen ve eşinin peşinde olduğu her şeyi açıklayabilirim.
لانه بإمكاني ان أذهب الي المجلس,ايضاً, واخبرهم بما تخططه له أنت و زوجتك.

Bu üç şey, senin ve eşinin güvenliği için önemli.
هذه الأشياء الثلاثة مهمة لسلامتك أنت و زوجتك

Siz ve karınız aynı kasttan değilsiniz, kendim öğrendim.
أنك أنت و زوجتك لستم من نفس الطائفة خَمنتُ ذلك من نفسي

O ve karınız bundan sonra iki kere daha görüştü.
انت و زوجتك تقابلتم مرتين بعد هذه الحادثة

Sen ve eşin bir şekilde yaşadınız o yüzden kolayca bulunamadın. - Neden?
انت و زوجتك تعيشان بطريقة تصعب العثور عليك لماذا ؟

Bütün prodüksiyon lanet olası ikinci yazmanı bekliyor ve sen lanet olası karını ve Kotzwinkle'ı yazıyorsun!
الإنتاج بأكمله ينتظر إعادة الكتابة... وأنت تسلمني كوتزوينكل و زوجتك اللعينة...

Sen annen ve karınla cehenneme git.
لتذهب الى الجحيم أمك و زوجتك.

Eşin ve annen de seninle birlikte ölecekler.
أمك، و زوجتك أيضا سوف يعانون ويموتون

Mülteci ve Gümrük Müdürlüğünü arayıp seni ve karını sınır dışı ettireceğim ve sizi El Salvador'a göndereceğim.
سوف أتصل بدائرة ترحيل المهاجرين و أرحلك أنت و زوجتك إلى السيلفادور

Umarım siz ve eşiniz IAC Konferansı'na gelirsiniz.
أتمنى أن تأتى أنت و زوجتك إلى إجتماع الـ"I.A.S".

Yine de, Max'in ve eşinizin başına gelenlere üzüldüm, fakat onu affetmenin bir yolu bulabilirseniz...
لازلت، أتأسف... لما حدث لــ ( ماكس ) و زوجتك... ولكن إن كان هناك طريقة ما لتسامحها

Senin ve karının da sırrı dahil... bebeği çalmanız.
شاملاً اكتشافها أنك و زوجتك سرقتما طفلاً