"و ضعيف" - Translation from Arabic to Turkish

• ve zayıf
• ve güçsüz

Ya düşündüğün kadar mutsuz değilsin ya da acayip korkak ve zayıf karakterlisin ve kendine nasıl bakacağını bilmiyorsun.
اما انك لست غير سعيد كما تظن او انك جبان و ضعيف و لا تعرف كيف تعتني بنفسك علىالاطلاق

Vücudu yorgun ve zayıf olup sükûnet arıyor olabilir.
جسده أصبح تَعِب و ضعيف, ويبحث على الراحه.

Zararsız ve zayıf görünerek şüphelendirmeden ona yaklaşabilirsiniz.
و لكن بالظهور بأنك غير مؤذي و ضعيف و بهذا يمكنك الاقتراب من الهدف بدون إثارة انتباه بقولك :

Aman tanrım, ben zavallı ve güçsüz birisiyim.
أوه ياإلهي أنا مثير للشفقة و ضعيف.

Baban yaşlı ve güçsüz.
إنه عجوز و ضعيف.

Oldukça yaşlı ve güçsüz.
إنه كبير في السن و ضعيف

Merak ediyorsunuzdur, Tanrı neden tüm sevgisini bu berbat ve zayıf şeylere verdi.
.. لذا عليكما التساؤل , لماذا يضع القادر سرّه بشيء فوضوي و ضعيف ...

Engelli; sıfat: kötürüm, biçare, kullanışsız, bozuk, sakat, yaralı, ezik, topal, kötürüm, yıpranmış, zayıf, aciz, kısır, özürlü, bunak, eskimiş, bitirilmiş, halledilmiş, becerilmiş, kırık, çürük; ayrıca yaralı, kullanışsız ve zayıf kelimelerine de bakın.
"معاق," صفة: مشلول, عاجز, غير مفيد, محطم مقعد, مشوه, مجروح, متلف, أعرج متهدم ، مهترئ ، مضغف , مخصي ، مشلول ، معاق مصاب بالخرف, بال مكسور, لا يعد انظر الى: مصاب, عديم الفائدة و ضعيف

Bak, Max gelişmekte olan iyi bir cadı, güçleri yeni, fakat o çok küçük ve zayıf.
اسمعي، ( ماكس ) ساحر طيب، وهو جديد على القدرات ولكنه صغير جداً، و ضعيف

Nabız 140 ve zayıf. Kan basıncı 60'a 30.
النبض 140 و ضعيف ضغط الدم 60/30

Sen harcanabilir ve zayıf birisin.
أنت بالفعل مُنفق و ضعيف

Tüm casusların, minik kuşların sana Viserys'in gaddar, aptal ve zayıf olduğunu anlattı mı?
كل جواسيسك، طيورك الصغيرة هل أخبروك أن (فيسيريس) كان قاسياً و أحمق و ضعيف ؟

O motor eski ve güçsüz.
(موسى)، هذا المحرك قديم و ضعيف.

Ama o korkuyor ve güçsüz.
ولكنهخائف... و ضعيف.