Sonra pantolonunu çıkardı, yaptığının yanlış olmadığını... çünkü gerçek babam olmadığını söyledi. | Open Subtitles | ثم خلع بنطاله و قال أنه لا مشكلة هناك لأنه ليس أبي |
Orada hiç bir şey olmadığını, yiyecek olmadığını söyledi. | Open Subtitles | و قال أنه لا يوجد أي شيء هناك حتى لا يوجد هناك أي طعام |
Tatile gitti. Bu konuda yapacak birşeyi olmadığını söyledi. | Open Subtitles | -ذهب في أجازة و قال أنه لا يستطيع فعل شيء في هذا الأمر |
Biliyor musunuz, Vijay yalnızca belediye binasında evlenmek istediğini umrunda olmadığını söyledi biz birlikte olduğumuz sürece. | Open Subtitles | كان (فيجي) يريد أن نتزوج في قاعة المدينة فحسب, و قال أنه لا يهتم, طالما سنبقى مع بعضنا البعض |
Joe beni yerdeki büyük bir deliğe koydu ve Noel Baba'nın gerçek olmadığını söyledi. | Open Subtitles | لقد وضعني (جو) بحفرة كبيرة في الأرض . و قال أنه لا يوجد سانتا كلوز ! |