"و كذلك أنت" - Translation from Arabic to Turkish

• Sen de öyle
• sen de öylesin
• Tıpkı senin gibi
• senin de öyle

Ben buna inanmıyorum, Sen de öyle. Kendine bir bak. Yaptığın işe bak.
أنا لا أصدق هذا و كذلك أنت أنظر لحالك ، أنظر لما تقوم به

Ben hayatta kalmaya çalışırım, Sen de öyle.
سأحاول أن أبقى حياً و كذلك أنت

Ama sana öncelik vermeliyim Sen de öyle.
لكن علي ترتيب أولوياتي و كذلك أنت

Bu program bir zırvalık ve sen de öylesin.
هذا البرنامج عبارة عن قمامة و كذلك أنت أيضاً

Simon iyi bir Fish, sen de öylesin.
سايمون عضو جيد و كذلك أنت

YB. Yoğun bakım demektir. Tıpkı senin gibi yoğun bakıma ihtiyacı var.
إنها العناية المركزة يحتاج عناية مركزة، و كذلك أنت

O kadının gayrimeşru bir çocuğu var, senin de öyle.
لديها طفلٌ لقيط و كذلك أنت أيضاً

Ama gemi rotasında kalıyor ve Sen de öyle.
لكن السفينة ستبقى هُنا و كذلك أنت.

Biraz önce dışarıda birisini öldürdüm. Sen de öyle.
لقد قتلت رجلا هناك، و كذلك أنت.

Ben hiçbir yere gitmiyorum, Sen de öyle.
حسنًا, لن أذهب إلى أي مكان و كذلك أنت

- Sen de öyle. - Aynı şey değil.
و كذلك أنت أنه ليس نفس الأمر

Sen de öyle. Bana aracın plakasını ver.
و كذلك أنت ، أعطني رقم لوحاته

Simon iyi bir Fish, Sen de öyle.
سايمون عضو جيد و كذلك أنت

"Bir adım ileri gideceğim, Sen de öyle yap."
‏ ‎‏"سأخطو خطوة للأمام، و كذلك أنت".

O bir keskin nişancıydı, sen de öylesin.
كان قناصاً، و كذلك أنت

Mike iyi bir insandı... sen de öylesin.
مايك كان رجلا جيدا و كذلك أنت

Baban bir suçlu idi, sen de öylesin.
والدك كان مجرما ً و كذلك أنت

Tıpkı senin gibi, Lucy.
و كذلك أنت,لوسي

Tıpkı senin gibi.
و كذلك أنت

senin de öyle. Hesap vereceğin bir adam var.
و كذلك أنت لديكَ رجل ترقص له