"و لكنى أعرف" - Translation from Arabic to Turkish

• Ama

Ama o gece birinin bana ilaçlı bir şişe viski verdiğini biliyorum.
و لكنى أعرف شخصاً أعطانى زجاجة سكوتش بها منوم فى تلك الليلة

Alkışlar kesilmiyordu Ama bana kalırsa o duvar resmi beş para etmezdi.
لقد توالت الهتافات و لكنى أعرف أن الجدارية لا تستحق ذلك

Buna sebep olan her şeyi bilmiyorum Ama şunu biliyorum.
إننى لا أعرف بعد ما قد سببه و لكنى أعرف

Çünkü deliyim. Bana söylemek istemiyorsunuz, Ama artık biliyorum.
لأننى كذلك ، أنت لا تريد أن تخبرنى و لكنى أعرف ذلك

Belki sen köprü altlarında uyumak nasıl birşey bilmiyorsun... ve bir sonraki yemeğin nerden geleceğini bilmeden yaşamak Ama ben yaşadım bunları
ربما لا تعرف معنى أن تنام تحت الجسور و لا تعرف أبداً متى ستأتيك وجبتك التاليه، و لكنى أعرف

Ama baban da katkı sağlarsa ödeyebiliriz.
و لكنى أعرف أنه يمكننا أن نجعل الأمر ينجح إذا ساهم أباكى فيه

Ama sana nazik davranıyorsa mutlaka bir sebebi vardır. Ve iyi bir sebep değil.
و لكنى أعرف أنه طالما أنها تعاملك بلطف فلابد أن يكون ذلك لسبب معين و ليس سببا طيباً

Babamı da çağırırdım Ama günü mahvederdi.
أعنى ن أنى أود أن أدع والدى أيضاً و لكنى أعرف أنه سيفسد الأمر

Soğan ayıkladığını söyledi, Ama ben ağladığını anladım.
قالت أنها تقطع البصل و لكنى أعرف أنها تبكى

Bu aralar işi çok Ama sizleri görmek için vakit ayıracaktır.
على الأرجح مشغول, و لكنى أعرف انه سيكون سعيد برؤيتكم

Ama hiç olamamasının nasıl bir his olduğunu bilirim
و لكنى أعرف إحساس ألا يكون لديك ابنة أبداً

Belki bu ineklerden saklayabilirsin Ama bir keşi gördüğüm zaman tanırım.
ربما أنت قادراً على إخفاء هذا عن هؤلاء الحمقى و لكنى أعرف المدمن عندما أراه

Ama şimdi anladığım bir şey var ki...
و لكنى أعرف الآن لقد كنت دائماً معى

Ama bununla nasıl başa çıkacağımı biliyorum.
و لكنى أعرف أنه يمكننى أن أتحمل ذلك

Ama seni yalnız gönderdiğimi biliyorum.
و لكنى أعرف أنى أرسلتك وحدك

Ama bunun doğru olmadığını biliyorum.
و لكنى أعرف أن هذا غير صحيح

Ama kimin yaptığını biliyorum.
و لكنى أعرف من قام بذلك