"و ليسوا" - Translation from Arabic to Turkish

    • değiller
        
    • değil
        
    Ve anlaşıldı ki sadece tek bir yol var. Daha çok dindar değiller, daha iyi durumda değiller, daha fazla paraları yok, daha iyi görünüşlü değiller, daha fazla iyi olay başlarına gelmiyor ya da kötü olaylar. TED و تحول الأمر لطريق واحد. إنهم ليسوا الأكثر تدينا و ليسوا الأكثر صحة بدنيا, أموالهم ليست أكثر, و أشكالهم ليست أفضل, ليست لديهم مناسبات سارة أكثر من مناسباتهم السيئة.
    Henüz bunu tartışmaya hazır değiller. Open Subtitles و ليسوا مستعدين لمناقشة هذا الآن
    Henüz bunu tartışmaya hazır değiller. Open Subtitles و ليسوا مستعدين لمناقشة هذا الآن
    Onları cana yakın bir biçimde anlatın ve onları sadece birer teşhis olarak değil kendi deneyimlerine ait bir derinlik ve zenginliğe sahip insanlar olarak anlatın. TED اعرضوهم بتعاطف وقدموا تجاربهم بعمق و معنى كأشخاص و ليسوا مجرد تشخيصات.
    Kulağa kötü karakter veyahut rakip gibi gelse de, bu doğru değil. TED و على عكس ما يبدو فإن اللابطوليين هم ليسوا أشرارا، و ليسوا خصوما
    O kullansın diye fıkra yazıyorlar ama en iyi fıkraları değil, çünkü o şovun en iyi fıkraları alacak maddi gücü yok. Open Subtitles و ليسوا الأفضل ، لأن مسرحه لا يتحمل تكاليف الأفضل
    Hiç de hoş iç açıcı değiller. Open Subtitles و ليسوا بالشئ السار
    Ayrıca İngiliz değiller değil mi? Open Subtitles و ليسوا إنجليز أليس كذلك
    - Temsilci bunlar, doktor değiller. Open Subtitles -إنهم مندوبو شركات أدوية و ليسوا أطباء
    Yeni insanları aralarına kabul ediyorlar... ve Kastom kanunları konusunda o kadar katı değiller. Open Subtitles يرحبون الأشخاص الجدد و ليسوا متشددين بشأن قانون حضارة (كاستوم)
    Kesinlikle alman da değiller. Open Subtitles و ليسوا ألمان.
    Bunlar okul arkadaşların, yaşlı ve sıkıcı Lava Springs personeli değil. Open Subtitles هؤلاء أصحابكِ بالمدرسة و ليسوا مجرّد طاقم عمل بالنادي
    Homolar iş başında. Bunlar müslüman değil, homo. Open Subtitles إنهم كما اللوطيون في العمل و ليسوا مسلمين , بل شواذ
    Onlar hippi, değil yenilikçi. Open Subtitles إنّهم ذوات البناطيل مُتدلية، و ليسوا خنافس.
    Hepsi geçici yerlerde yaşamışlar ama durumları da çok iyi değil. Open Subtitles كلهم كانوا يعيشون بأماكن مؤقتة و ليسوا بفندق ريتز الفاخر
    Yerel suç unsurları şerifin sorunu, benim değil. Open Subtitles المجرمون البسطاء هم مشكلة المأمور، و ليسوا مشكلتي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more