Bu pahalı, çetrefilli ve karışık. | TED | وهذا مكلف جدا و معقد و مثير للحيرة |
Lütfen, bu çok kişisel ve karışık. | Open Subtitles | ارجوكِ انه شيئ شخصي و معقد جدا |
- O zaman çok kötü çünkü ben büyüleyici ve karışık bir insanım. | Open Subtitles | -حسناً هذا سيء جداً لأنني شخص رائع و معقد |
Dedektif UzayZaman hayranı iki arkadaşım var ve onların diziyle ilgili sevdiği şey zekice yazılmış ve karmaşık olması ve seyircisini salak yerine koymaması. | Open Subtitles | أنا صديقة لمعجبين كبار بمحقق الزمن و أظن بأنه ما يعبجهم بالمسلسل هو أنه ذكي و معقد |
Uzun ve karmaşık bir yıl oldu. | Open Subtitles | كان عام طويل و معقد |
- Basit ve karışık. | Open Subtitles | -أنه بسيط و معقد |