Kayıtları kontrol edeceğiz. Uygun donör olup olmadığına bakacağız. | Open Subtitles | سنتفقد السجل و نرى إن كان هناك نخاع مناسب |
Dolaşım sistemine radyoaktif bir izotop enjekte edip ...vücudununda inflâmasyon olup olmadığına bakacağız. | Open Subtitles | نحقن مجرى الدم بنظير مشع و نرى إن كان هناك إلتهاب بأي مكان بجسده |
Haklısın, cesur olalım ve bakalım ne olacak. | Open Subtitles | أتعلم، أنت على حق دعونا نتجاسر و نرى ما الذي يحدث |
O halde içeri girelim ve bakalım ne olacak. | Open Subtitles | لذا دعينا ندخل و نرى ماذا سوف يحدث الينا |
20 kiloluk çimentoyu göbeğine saralım bakalım bunun neresi çok şekermiş görelim. | Open Subtitles | لكي تضعي 50 باوند من الأسمنت بداخلك و نرى مدى متعة هذا |
Yaşamın bir yerinde, bir şeyler değişti mi göreceğiz. | Open Subtitles | علينا أن نعيش حياتنا , و نرى إن كان في مكان ما من حياتنا.. قد تغيّر شيء. |
Acaba barları var mıydı diye düşündüm. Gidip bir bakalım. | Open Subtitles | أَعْني دعينا نَذْهبُ و نرى، دعينا نذهب و نرى إذا يملكونه أم لا |
Ufak bir ayar ile bambaşka bir ofise dönüşüyor. Danny'yi buraya çekip satış yapışını izleyeceğiz. | Open Subtitles | نقوم باحضار داني هنا و نرى كيف يقوم بالبيع |
Bize oradan bakmamız için izin verdiğinde biz de görürüz | Open Subtitles | لذا، فإن المُصادِم فى طريقه إلى السماح لنا بأن نعبر تلك الحدود و يتركنا نُلقى نظرة على هذه الأرض و فحصها، و نرى. |
Aynı ilacı yazacağım ve bu kez alıp almayacağına bakacağız. | Open Subtitles | سأصف لك نفس الدواء و نرى إن كان سيعجبك هذه المرة |
Onu gizlice izleyip, konuştuğu kişileri görünce beyninde bir şeyler çakacak mı ona bakacağız. | Open Subtitles | سنتبعها و نرى إن رأيت شيئاً على من تتحدث إليهم |
Birkaç saniye bekleyip enzimlerin kortizole bağlanıp bağlanmadığına bakacağız. | Open Subtitles | ننتظر بعض الثواني و نرى لو أن الانزيمات التحمت بالكورتيزول |
Tamam, o zaman Codis boyunca işletecegiz sabıkalı suçlu girişinde ve bakalım ne çıkacak tamam mı? | Open Subtitles | حسناً, إذاً سوف ننمرره في الجهاز الليزري و السجين المدان بالكاشف و نرى ما الذي سيظهر اتفقنا؟ |
Tamam, saç örneğini alalım ve bakalım, biyoloji bu konuda ne diyor. | Open Subtitles | سنأخذ عينه من الشعر و نرى مارأي اهل الأحياء ! في ذلك |
Tamam, bakın, yüksek bir yerlere çıkalım ve bakalım onu aşağıdaki caddede görebilecek miyiz. | Open Subtitles | و نرى إذا نستطيع مشاهدته من الاعلى |
Hadi araştırıp ne kadar mutlu, başarılı ve harika bir hayatı olduğunu görelim. | Open Subtitles | إذن لنبحث عنه و نرى كيف أصبح حاله رائعا و ناجحا و مدهشا |
Şimdi, 550-hertz frekans oynatalım ve ne olacağını görelim. | TED | لنضبطها على تردّد 550 هرتز و نرى ما يحصل. |
Yani öylece oturup bunu kimin yapacağını göreceğiz. Öyle mi? | Open Subtitles | و عندئذٍ ننتظر و نرى من سيقدم على أى شئ هل هذا كل شئ؟ |
O zaman işlerin nereye gideceğini göreceğiz sanırım, değil mi? | Open Subtitles | أعتقد أنه علينا فقط أن ننتظر و نرى من سينهي هذه اللعبة ، وهذا مانريده ؟ |
Önce tarafları belirleyelim ve nasıl gideceğine bir bakalım, tamam mı? Sıra sende. | Open Subtitles | حسنا لنبدأ فقط بالسباب الان و نرى أين ستقودنا الأمور موافق؟ |
Neden bir bara takılmıyoruz? Ne tür sorunlara bulaşabileceğimize bir bakalım. | Open Subtitles | لمَ لا نذهب لأحد الحانات , و نرى المشاكل التي سنتورّط بها ؟ |
Hastaya steroid başlayıp, durumunu izleyeceğiz. | Open Subtitles | سنعالج بالستيرويدات و نرى ان كان سيختفي الطفح |
Ne yani, öylece oturup olacakları mı izleyeceğiz? | Open Subtitles | اذا, ماذا, نحن فقط ننتظر... نجلس و ننتظر و نرى ما يحدث؟ |
Bu şok edici bir gerçektir ki, biz kendimizin sadece ayna görüntülerini görürüz, ve biz kendimizi sadece yaşadığımız zamanın sadece önemsiz bir parçasını yakalayan sabit-kare fotoğraf görüntülerinde görürüz. | TED | انها الحقيقة المروعة أن نرى سوى صور مرآة لأنفسنا، و نرى أنفسنا فقط في صور مبروزة ثابتة والتي التقطت في جزء بسيط من حياتنا. |