"و نفس" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve aynı
        
    • bile aynıydı
        
    Şimdi A gezegeni öğle vakti aynı yerde ve aynı zamanda. Open Subtitles و الكوكب الأول عند الظهيرة هو نفس المكان و نفس الزمان
    ve aynı silahlar hala burada, hala çalışıyorlar. TED و نفس الأسلحة لا تزال هنا، و لا تزال جاهزةً للإستعمال.
    burada da aynı simetrileri ve aynı etkileşimleri buluyoruz. TED نجد هنا نفس التماثلات، و نفس التفاعلات.
    Söyleyebilirim ki kadınların mükemmeliyeti ... çerçevesinde hareket ediyor... ve aynı şekilde konuşuyorsunuz. Open Subtitles أنتم متشابهتان ، لديكم نفس الحركة ، و نفس الصوت. أنتما ، أستطيع القول مثال جيد على الإنقسام الجنيني الأنثوي.
    Ertesi gün gidip aynı elbiselerden aldık... pantolonlar aynı... ceketler aynı, hatta ayakkabılar bile aynıydı. Open Subtitles وفي اليوم التالي اشترينا ملابس متشابهة لنا! نفس البنطلونات... نفس السترة ,بل و نفس الأحذية!
    Aynı ekipmanları ve aynı sahayı paylaşarak... dövüşselerdi kim kazanırdı? Open Subtitles نعطيهم نفس القواعد، و نفس الأدوات... . من كان الأعظم؟
    ve aynı numara bu sabah üç kere aramış. Open Subtitles و نفس الهاتف اتصل بجهاز الاشعار ثلاث مرات هذا الصباح
    - Aynı eski Clark ve aynı eski Lois. Open Subtitles - نفس "كلارك" القديم و نفس "لويس" القديمة أجل -
    Saldırganın onlara, ayrı ayrı vurma ihtimali aynı açı ve aynı güç ile olamazdı. Open Subtitles و إحتمالية ضربة أن تقع عليهما كل على حدة... . بنفس الزاوية و نفس القوة النازلة, إن ذلك لن يحدث أبداً
    Aynı parti ve aynı doğum günü pastası. Open Subtitles هذه نفس الحفلة ، و نفس كعكة عيد الميلاد
    Aynı ay ve aynı orman. Open Subtitles نفس القمر و نفس الغابة
    Ama aynı şehir ve aynı insanlar. Open Subtitles لكنها نفس المدينه و نفس البشر
    Hayır ama Bruce Johnson'da bulduğumuz belgelerle aynı kağıt kullanılmış ve aynı yazıcıdan çıktı alınmış. Open Subtitles لا، لكن هذه أتت من نفس الطابعة و نفس نوع الورق للوثيقة الممزقة التي وجدناها في منزل (بروس جونسون).
    Ben sadece Clark işini kendi halledebilir ve aynı şey Christine için de geçerli. Open Subtitles أنا مجرد أقول أن (كلارك) سيعمل الأمر بطريقتهِ و نفس الشيء سينطبق على (كرستين)
    Aynı karmaşa ve aynı güzellik. Open Subtitles نفس الفوضى و نفس الجمال
    Ertesi gün gidip aynı elbiselerden aldık... pantolonlar aynı... ceketler aynı, hatta ayakkabılar bile aynıydı. Open Subtitles وفي اليوم التالي اشترينا ملابس متشابهة لنا! نفس البنطلونات... نفس السترة ,بل و نفس الأحذية!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more