Ve bu kez cin'e biraz vermut da katabilir misin? | Open Subtitles | و هذه المرة ، هل تسمح للخمر بقذف قبلة على الجين ؟ |
- Biliyorum! Bir filmde daha oynayacağız Ve bu kez çok kötü rol yapacağız. | Open Subtitles | سنكون في فيلمٍ آخر، و هذه المرة سنقوم بتمثيل سيء جداً |
Daha yükseğe Ve bu kez biraz daha sola. Bunu başarabilirsin. | Open Subtitles | أعلى , و هذه المرة انحرف أكثر ناحية اليسار تستطيع أن تفعلها |
Merkezlerimize gelmelerine engel oldular, Ve bu sefer düşündük ki, artık ikinci stratejinin vakti geldi. | TED | فمنعوهن من الذهاب إلى المراكز و هذه المرة حان وقت الإستراتيجة الثانية |
Eh, yine söylüyorlar, Ve bu sefer yanılmayacaklar. | Open Subtitles | حسنا، يقولونها ثانية و هذه المرة هم على صواب |
Ne bir geri dönüş vaadi, ne de bir talep Ve bu kez kesinlikle rica da yok. | Open Subtitles | بلا عروض إضافية مستقبلية و بلا إعادات و هذه المرة بلا طلبات |
Ne bir geri dönüş vaadi, ne de bir talep Ve bu kez kesinlikle rica da yok. | Open Subtitles | بلا عروض إضافية مستقبلية ، وبلا إعادات و هذه المرة بلا طلبات |
Ve bu kez nüfuzlu hayranların sana yardım edemeyecekler. | Open Subtitles | و هذه المرة لن يفيدك معجبوك ذوو السلطات |
Ve bu kez, doğru yap. | Open Subtitles | و هذه المرة , قم بهذا بشكل صحيح |
Ve bu kez kesin yapacağım. | Open Subtitles | و هذه المرة سأتأكد من أن أحصل عليها |
Ve bu kez bir cevap da aldık. | Open Subtitles | و هذه المرة تلقينا الرد |
Ve bu kez sen müdahale edemeyeceksin. | Open Subtitles | و هذه المرة لن تتدخل |
Ve bu kez sen müdahale edemeyeceksin. | Open Subtitles | و هذه المرة لن تتدخل |
Harekete geçmeye karar verdim. Ve bu kez, telefonu açtı. | Open Subtitles | قررت أن أتحرك و هذه المرة رد |
Tamam, eğer bu konuda bir şey yapmak istiyorsan kıçını kaldırıp öğleden sonraki toplantıya gelsen iyi olur Ve bu kez yerinden kalkmayacaksın. | Open Subtitles | صحيح , حسناً , إذا كنت تريد أن تفعل شيء حيال ذلك , حينذاك أقترح عليك الحصول على مؤخرتك لوساطة بعد ظهر اليوم . و هذه المرة , يمكنك الإحتفاظ بها هناك . |
Ve bu sefer sen onun parasını yağmaladın. | Open Subtitles | و هذه المرة قمت بنهب التبرعات التي جمعها |
Ve bu sefer ölen benim adamlarımdan biri olmayacak. | Open Subtitles | و هذه المرة لن يكون أحد من رجالي الذي سيُقتَل |
Ve bu sefer seninle birlikte 10 adım bile attım. Bunu kabullen, Jolly. | Open Subtitles | و هذه المرة أخذت عشرة خطوات . من المروّحية معك |
Garip olan, başka bir soyguncu geldi Ve bu sefer ben onu kurtardım. | Open Subtitles | ما كان غريبا كان ركضنا إلى قاطع طريق آخر و هذه المرة ، وأنا أنقذته |
Ve bu sefer beni durdurmak için orada olmayacaksın. | Open Subtitles | و هذه المرة لن تكون هناك هناك لكي توقفني |
İlk uçakla buradan gidiyorsun Ve bu sefer içinde olduğundan emin ol. | Open Subtitles | و سأضعك على متن الطائرة التالية ... و هذه المرة ، سأتأكد أن تكوني فيها |