"و هي لم" - Translation from Arabic to Turkish

• Ve

Bu olay, son birkaç on yıl içinde görülen en büyük metropol faciasıdır. Ve bu bir doğal afet değildi. O bir mühendislik faciasıydı.
هذه أكبر كارثة تحل بتجمع حضري منذ قرون. و هي لم تكن كارثة طبيعية. بل كانت كارثة هندسية.

Şuna bir bak, saat sabahın beşi Ve hala giyinmemiş.
أترى , إنها الخامسة صباحا و هي لم ترتد ملابسها بعد

Şuna bir bak. Saat sabahın beşi Ve hala giyinmemiş.
أترى , إنها الخامسة صباحا و هي لم ترتد ملابسها بعد

Bu borç onun için bir yük haline gelecekti, Ve o bunu taşıyamazdı.
لقد اصبح هذا الدين عبئا عليها و هي لم تعد تتحمله

O çok güçlü bir bölge başsavcısı, bağlantıları iyi, Ve onun karşısında tek bir şansı bile olmaz.
إنه نائب ذو نفوذ كبيرة ، و لديه صلة كبيرة . و هي لم تجد فرصة للوقوف ضده

Onun tek yaptığı bana destek olmak, cesaret vermek Ve inanmaktı bense karşılığını böyle ödüyorum.
و هي لم تفعل شيئاً سوى مساندتيو تشجيعيوالايمانبي, و هكذا أرد لها الجميل؟

Yıllardır baslı altındayım Ve O bana asla destek olmadı.
كنت تحت الضغوط لسنوات و هي لم تدعمني يوماً

Ve arkadaşlarının yaptığını da bilmiyordu.
و هي لم تعلم بأن أصدقائِها قد فعلوا ذلِكٌ

Yıllardır boğazına kadar sahte emlak işi Ve banka dolandırıcılığı işine batmış biriyle evliydi.
إنها كانت متزوجة من رجل لأعوام و هو يزاول الإحتيال المصرفي و العقار. و هي لم تكن تعرف بشأن هذا؟

Kocası vahşice saldırıya uğradı Ve bu onu üzüyormuş gibi görünmüyordu bile.
زوجها تعرض لإعتداء وحشي و هي لم تبدو حتى متضايقةً.

Üstelik Mona dün geceki partiden sonra ortadan kaybolmuş... Ve sabah dörde kadar eve dönmemiş.
و أيضا مونا أختفت من الحفلة ...الليلة الماضية و هي لم تأتي الى المنزل حتى الرابعة صباحا...

Gangsterler kasabaya geldiğinde onu canlı bulurlarsa babasının ondan geri dönmesini Ve suç ortağı olarak katillerle dolu çetesine katılmasını isteyeceğini biliyordu.
لقد عرفت هذا لو أنها لم تضرب بالنار عندما وصل رجال العصابة أنها ستواجه أقتراح أبيها حول شأن عودتها،لكي تصبح متآمرة مَعه وعصابتِه مِنْ المجرمين و هي لم ترد المشي.

Ona makineyi gösterdim, Ve o buna inanamadı.
..أريتُها الآلة و هي لم تستطع تصديق ذلك

Kahlan, asla beni incitecek bir şey yapmaz Ve onu sevmem için sihir de gerekmez.
.كالين" لم تكن لتفعل اي شيء لإذائي" و هي لم تكن تحتاج للسحر .أبداً لتجعلني احبها

Ve o hiç beklediği patlamayı yaşayamadı.
و هي لم تحصل ابدا على شهرة كبيرة

- ...Ve annesine de bir şey dememiş.
و هي لم تقل شيئاً لوالدتها حول الأمر

Kütüphane yaptı Ve o da bir tümörü seçmedi.
المكتبة فعلت ذلك، و هي لم تختر الورم

Ve hiç değilse haydutların eline düşmedi!
و هي لم تُعطي لقطاع الطرق

Ve öldürülmemiş olurdu.
و هي لم تقتل أيضا أتعرف ذلك ؟

Ve bunu o yapmadı!
و هي لم تفعل هذا