Bütün gece dudaklarını ve göz kapaklarını seyretti. ve yüzünü. | Open Subtitles | و لكن في معظم الليل راقبت عيناه و شفتاه و وجهه |
Bütün gece dudaklarını ve göz kapaklarını seyretti. ve yüzünü. | Open Subtitles | و لكن في معظم الليل راقبت عيناه و شفتاه و وجهه |
Sürücü belgeleri veritabanından adını ve yüzünü aratınca bunu bulduk. | Open Subtitles | لقد تعرضنا لهجمه، عندما بحثنا عن أسمه و وجهه |
- Ellerindeki sıyrıklar ve yüzü gösteriyor ki karşı koymuş ama kavga bu tek bıçak yarasıyla son bulmuş. | Open Subtitles | جروح في يديه و وجهه تشير إلى إحتمال حدوث شجار و الذي ربما إنتهى بهذه الطعنة. |
Kafası tuvalete dönüktü ve yüzü kaplıydı yani kanla kaplıydı, yarılmıştı. | Open Subtitles | رأسه كان بمواجهة المرحاض و وجهه مضرج فحسب أعني مضرج بالدماء ، كجلد مسدول لم أشهد في حياتي شخص ضُرب بتلك الطريقة |
ve yüzü - bu bir yüz ise - ters dönmüş gibi duruyor. | Open Subtitles | و وجهه, يبدو كأنه ناظراً للجهه الأخرى |
Sonra Donner'ın yetkisini ve yüzünü kullanarak girişi kısıtlı olan dosya odasına girdi. | Open Subtitles | وبعدها استخدم هوية (دونر) و وجهه للدخول الى منطقة الملفات السرية المحظورة |