"و يمكنهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve
        
    ve bu özellikleri onların zifiri karanlık ortamda yönlerini bulmalarını sağlar. TED و يمكنهم هذا من التوجه فى الظلام الحالك.
    ve bazı ilginç yollarla gerçekten iyi işler başarabilirsiniz. TED و يمكنهم فعلاً تحقيق الخير ببعض الطرق المثيرة للإهتمام
    Hastalar kendi deneyimlerinde uzmanlardır... ...ve bu deneyimleri diğerleriyle paylaşabilirler. TED المرضى هم الخبراء بشأن تجاربهم الخاصة، و يمكنهم مشاركة تجاربهم مع الآخرين.
    Ama zenginlerin daha ilginç hastalıkları vardır, ve iyileşemezler. Open Subtitles و لكن الأغنياء لديهم أمراض أكثر اٍثارة و يمكنهم الدفع أفضل
    Çünkü oyuncular kendilerini diğer insanların yerine koyabilirler, ve onların duygularını daha iyi anlayabilirler. Open Subtitles لأن الممثلين يمكنهم فهم الآخرين أكثر و يمكنهم فهم مشاعرهم أكثر
    Eğer haklıysanız gelişmiş olmalılar ve bir tehdit unsuru olabilirler. Open Subtitles إن كنت محق فإنهم متقدمين و يمكنهم أن يكونوا مصدر تهديد
    ve onlar vampirlerin yapamadığı şeyleri yapabiliyorlar. Open Subtitles و يمكنهم القيام بأشياء لا يستطيع مصاصو الدماء فعلها
    Bu insanların, bu "Diğerleri"nin acımasız olduklarını ve içimizden seçtikleri herhangi birini alabileceklerini. Open Subtitles أن هؤلاء الناس هؤلاء الآخرين لا يرحموا و يمكنهم القضاء على أي منا متى يختارون
    Bir yerde bir hastanın kalbinin kendi kendine iyileştiğini ve LVAD'a gerek kalmadığını okumuştum. Open Subtitles لقد قرأت أن قلب المريض يمكنه أن يعيد صياغة نفسه و يمكنهم التخلي عن جهاز القلب المساعد
    Biraz havasız ama insanları kibar ve yemek pişirebiliyorlar. Open Subtitles , انه مبالغ فيه , لكن الناس هنا لطفاء و يمكنهم الطهي
    Önceden bilmedikleri şeyler öğrendiler ve birşeyler görmeye başladılar Open Subtitles يعرفون اشياء لم يعرفوها ابدا من قبل و يمكنهم رؤية اشياء
    Sonunda zamanı tekrar normale çevireceksin ve bunu yaptığında, o ajanların bir kısmı hayatta kalacak ve seni incitecekler. Open Subtitles في النهاية ستضطر لاعادة الزمن و عندما تفعل، سيكون هناك الكثير منالعملاءالأحياء, و يمكنهم أن يؤذوكما
    ve sırt yügeçleri küçük deliklere sığabilmesi için yatabilir. Open Subtitles و يمكنهم طي زعنفتهم الظهرية بشكل مسطح لتحشر نفسها خلال الثقوب صغيرة.
    Erkeklerin ne istediğini biliyorlar ve verip vermemek onların elinde. Open Subtitles يعرفوا ما يريده الأولاد و يمكنهم أن يتحكموا متما يمكنهم الحصول عليه.
    ve o bilgisayar çiplerini kime isterlerse ona takacaklar. Open Subtitles و يمكنهم وضعَ تلك الرقاقات الحاسوبية على من يريدون
    İnsanlar gelip öğrensin diye davet edildi, bu şaşırtıcı şeylerin neler yaptığını görmek için kendi petri kabı deneylerini dizayn ettiler. Cıvık mantarın doğasını ve ve onların özelliklerini keşfedebildiler. TED و لهذا فالناس مَدعوُّون للقدوم و التعلم عن مختلف الأشياء التي بإمكانها القيام بها و يمكنهم تصميم أطباق الاختبار الخاصة بهم لصنع بيئة يمكن للعفن التوغل فيها ليختبروا إمكانياته و خواصه
    Mağaralar içindeki kayaları alırlar ve onları keserek bir ağacın halkalarına benzer şekilde taşlar içindeki katmanlara bakarlar, yaşını bularak farklı zamanlarda gezegenimizdeki iklim hakkında bilgi edinirler. TED يمكن أن يأخذوا الصخور التي بداخل الكهوف، ويمكن أن يقطعوها ويلقوا نظرة على الطبقات التي بداخل الحجارة، مثل حلقات الشجرة، و يمكنهم الرجوع إلى الماضي والتعرف على مناخ كوكبنا في أوقات مختلفة.
    Burası çok büyük bir krater. Jeologlar kraterleri çok sever, çünkü kraterler yeryüzünde gerçekten üzerinde çalışmadan açılmış büyük çukurlardır, ve yüzeyin altında ne olduğunu görebilirsiniz. TED تعتبر هذه الفجوة كبيرة جداً، و و غالبا ما يحب الجيولوجيون الفجوات لأنها تشبه حفر حفرة كبيرة في الأرض من دون تكبد عناء حفرها و يمكنهم من خلالها رؤية ما تحت السطح
    Onlara hatırladıklarını ve hatırlamadıklarını anlatırsın onlar da... bazı testler yapabilirler. Open Subtitles و نناقشه و يمكنك أن تخبرهم بما تتذكره ... و بما لا تتذكره و يمكنهم اجراء بعض الفحوص
    ve onlar da kendi kararlarını verirler, tamam mı? Open Subtitles و يمكنهم إختيار ما ينسابهم، إتفقنا؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more