"يأتي إلى هنا" - Translation from Arabic to Turkish

• buraya gelip
• buraya gelmesini
• buraya gelir
• buraya geliyor
• Buraya gelen
• buraya gelmesine
• buraya gelsin
• buraya gelmez
• buraya gelemez
• gelmedi
• buraya gelmesi
• buraya gelmeden
• buraya gelebilir
• buraya geldiğinde

Bir çiftlik çocuğunun buraya gelip beni suçlamasına minnettar kalmadım.
لا أقدر فتى مزارع يأتي إلى هنا لكي يتهمني بجريمة

- Gidip Ajan Finley'e buraya gelmesini söyle. - Emredersiniz.
اذهبي و أخبريه أن يأتي إلى هنا حاضر ، سيدي

Vardiyasından önce, önünde büyük bir kartal olan aptal üniformasıyla buraya gelir.
يأتي إلى هنا قبل أن يُبدل زيّه الغبي، نسر كبير في المقدمة.

Bankanın kredi baş vurusunu reddettiğini biliyorum, ama buraya geliyor ve ona 5.000 dolarlık bir ev yapıyoruz.
عرفت أن المصرف رفض هذا القرض لكنه يأتي إلى هنا ونحن نبني له بيتاً بخمسة آلاف دولار

Bebeğim, Buraya gelen herkese, üç kişinin tamamına yeşillendin zaten.
عزيزي، فلترميها على وجه جميع من يأتي إلى هنا ثلاثتهم

Amanda'nın nerede olduğunu söylemen için beş saniyen var yoksa babasının buraya gelmesine izin vereceğim sana kendisi soracak ve sana garanti ediyorum benim kadar nazik olmayacak, anlıyor musun?
أو سأدع والدها يأتي إلى هنا ويسألك بنفسه، وأعدك لن يكون مهذباً مثلي، حسناً؟

Söyle, Takım lideri Choi buraya gelsin.
فلتطلب من رئيس الفريق شوي أن يأتي إلى هنا.

Çin Konsolosluğu Güvenlik Müdürünün buraya gelip saldırı hakkında soruşturma yapmasına izin vermiş.
لقد صرح لرئيس أمن القنصلية الصينية أن يأتي إلى هنا لاستجوابنا بشأن الاقتحام

buraya gelip daha az talihli olanlara yardım etmek harika bir şey.
شعور رائع أن يأتي إلى هنا ومساعدة من هم أقل حظا، هوه؟

Hergün buraya gelip babamın etrafında dolanıyor.
انه يأتي إلى هنا كل يوم تقريبا و يحوم حول والدي. تذهب.

Hemen buraya gelmesini söyle.
اذهب لمناداة القاضي وقل له أن يأتي إلى هنا حالا

Ve gerçek katilin buraya gelmesini sağladı.
التي جعلت من القاتل الحقيقي يأتي إلى هنا.

Kabul etmek hiç hoşuma gitmiyor ama eskiden tıpkı senin gibi buraya gelir ve gazete kupürlerine bakardı.
أنا أكره الإعتراف بذلك , ولكنه يأتي إلى هنا ويبحث عن قصاصات له تماماً كما كنت تفعل

Green ayda iki üç kez buraya gelir. Emlak işiyle, başka şeylerle meşguldür.
جرين يأتي إلى هنا مرتين شهرياً,إنه مشغول بأعمال أخرى

Kendisi de buraya geliyor, çünkü bunların hepsi temiz.
إنه يأتي إلى هنا بنفسه لأنهن نظيفات جميعاً

Her gece Buraya gelen bir adam var ve bir kaç saatini onunla harcıyor.
هناك شخص كان يأتي إلى هنا كل ليلة ويقضي عدة ساعات معها

Peki. Sana Buraya gelen herkese söylediğim şeyi söyleyeyim. Kanunun eli kolu bağlı.
لا بأس ، سأخبرك بما أخبره لكل من يأتي إلى هنا ، القانون لن يفيدك

Anne dediği kadın onun buraya gelmesine asla izin vermeyecek.
المرأة التي يناديها بـ"أمي" لن تدعه يأتي إلى هنا ابدا

Ziggy'yi çağır. Olabildiğince çabuk buraya gelsin. Neden?
واخبريه أن يأتي إلى هنا باسرع مايمكن

Umarım buraya gelmez. Gelini gelinlikle görmemesi gerekir.
من الأفضل له ألا يأتي إلى هنا لا يمكنك رؤية العروس في فستان الزفاف

Burada bu kadar insan varken buraya gelemez herhalde.
ــ ماذا؟ لن يأتي إلى هنا ليس بوجود كلّ هذه الأشخاص

Eğer yattığı biri varsa buraya gelmedi.
اذا كانت تنام مع أحدهم، فإنه لم يأتي إلى هنا

Alıştım... -Elbette, ama buraya gelmesi ...ikinizin yanına
يجب أن يرى رايموند أمه نعم بالطبع لكن هل يجب عليه أن يأتي إلى هنا

- Belki de o buraya gelmeden önce hazineyi taşımışlardır.
حسناً, ربما أنهم نقلوا الكنز قبل أن يأتي إلى هنا

Her an buraya gelebilir ve herkes izliyor.
يستطيع أن يأتي إلى هنا في أي وقت وفي أي ساعة

Yani burada oturup varsayımları tartışabiliriz ama buraya geldiğinde bizden ne isterse onu isteyecek.
, يمكننا التحدث افتراضياً كما نشاء لكنه سيطلب ما يشاء عندما يأتي إلى هنا