"يأتي في" - Translation from Arabic to Turkish

    • gelir
        
    • İçeri gel
        
    • gelen
        
    • gelecek
        
    Zor bir hayat, ama erkeğin soyu varlığını sürdürecekse o halde yavruların geleceği her şeyden önce gelir. Open Subtitles إنها حياة صعبة، لكن لو تعيّن بقاء سلالة الذكر فإن مستقبل الجراء يأتي في المقام الأوّل.
    Bence herkesin hayatında bir an gelir, yaptıkları şey anlamlı mı diye düşünürler. Open Subtitles أظن أن هناك وقتاً يأتي في حياة الإنسان حين يتوقف و يتسائل إن كان ما يعمله له معنى
    İçeri gel. Open Subtitles يأتي في هيا في..
    Isabelle, içeri gel. Open Subtitles يأتي في.
    Sabahları gelen müşteriler, geceleri de gelmeye başlamış. TED والبعض الآخر ممن كان يأتي في الصباح أصبح يأتي في الليلة التي تسبقه.
    Saat 11 civarları gelecekti. Albany'den gelen biri. Open Subtitles كان من المفترض ان يأتي في الحادية عشرة إنه من الباني
    gelecek bize ne gösterir kimse bilemez, ama heyecan gittikçe artıyor. Open Subtitles لا أحد يعلم ما قد يأتي في المستقبل لكن الحماسة تتزايد
    Sabahları en erken o gelir, akşam en son ayrılır. Open Subtitles أول من يأتي في الصباح و عادة ما يكون أخر الراحلين
    Biliyorsun işim önce gelir. Open Subtitles إفعلي ما أفعله العمل يأتي في المقام الأول
    Sonra yalvarmaları gelir. Görüyor musun, bu buz gibi soğuk su. Open Subtitles والتسوّل يأتي في وقتٍ لاحق أترى، هذا ماء مثلج
    Kral olduğunda, ülke sorunları her şeyden önde gelir. Open Subtitles عندما تكون ملكاً صالح المملكه يأتي في المقام الأول
    İyi çocuktu, erken gelir, sıkı çalışırdı. Open Subtitles فتى صالح، يأتي في وقتٍ مُبكّر، ويعمل بجدٍّ.
    İçeri gel. Open Subtitles يأتي في.
    İçeri gel. Open Subtitles يأتي في.
    Birinin ne istediğini bilmek, size, onun hakkında çok şey anlatır, yani eğer tahta kutuda gelen bir şey istiyorsa, ve siz de açmaya yetkili değilseniz, bagajınızı, bir röntgen makinasına çevirmeniz akıllıca olacaktır. Open Subtitles معرفة الأمر الذي يريده شخص ما يخبرك بالكثير عمن هم لذا لو ما أرادوه يأتي في صندوق خشبي فذلك يعني بأنه لا يسمح لك بفتحه
    O mesaj gece gelen biri için bırakılmıştı. Open Subtitles تلك الرسالة عُني بها شخص ما يأتي في منتصف الليل
    Buraya gelen herkes öyle. Open Subtitles الجميع أن يأتي في هنا مريضا أو في الألم.
    Neden birisi ekmeği zehirleyip sabahın ikisinde gelecek bir komedyen... için onu koridorda bıraksın? Open Subtitles لماذا يسمّم أحد ما ملفوف ويتركه في القاعة، من أجل شخص ما يأتي في الثانية صباحاً؟
    Ve beni yakaladıktan sonra sizin için de gelecek. Open Subtitles وبعد أن ينال مني، سوف يأتي في إثركم أنتم.
    Helikopterimiz sabah gelecek ama, fazla bir insan taşıyacak büyüklükte değil. Open Subtitles هليكوبتر لدينا يأتي في الصباح ، ولكنها ليست كبيرة بما يكفي لتحمل العديد من الناس.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more