Bağırdığı yöne her gidişimde sesi başka bir yerden geliyor gibiydi. | Open Subtitles | و في كل مره أذهب إلى حيث اعتقدت أنها كانت، الصراخ يأتي من مكان آخر |
bir yerden geliyor olmalı. Mason. Gitmeliyiz. | Open Subtitles | لابد انه يأتي من مكان ما ميسون يجب أن نذهب |
Ama o çocuk çok daha karanlık bir yerden geliyor. | Open Subtitles | ولكن ذلك الفتى يأتي من مكان أكثر ظلمة |
Bu çamur özel bir yerden gelmiş olmalı patron. | Open Subtitles | أيها الرئيس، هذا الطين من شأنه أن يأتي من مكان محدد للغاية. |
Sadece bir yerden gelmiş olabileceğini söylediler... | Open Subtitles | قالوا إنه يأتي من مكان واحد فقط.. |
Ama o çocuk çok daha karanlık bir yerden geliyor. | Open Subtitles | ولكن ذلك الفتى يأتي من مكان أكثر ظلمة |
O çok yüksek bir yerden geliyor. | Open Subtitles | إنه يأتي من مكان أعلى |
Ve bu bir yerden geliyor. | Open Subtitles | وهذا يأتي من مكان ما |
Kendi beyninden geliyormuş gibi ama aslında başka bir yerden geliyor. | Open Subtitles | ولكنه يأتي من مكان آخر هل ... |
...birazı başka bir yerden geliyor. | Open Subtitles | - لا؟ بعضها يأتي من مكان ما. |
Fakat Dünya'da Nakhla'ya düşen türdekiler yalnızca bir yerden gelmiş olabilirlerdi. | Open Subtitles | لكن النوع الذي ارتطم بمدينة (النخلة) قد يأتي من مكان واحد فقط |