"يأتي هنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • buraya gelip
        
    • buraya geliyor
        
    • Buraya gelen
        
    • buraya gelir
        
    • gelmesini
        
    • Buraya gelsin
        
    • buraya gelecek
        
    • buraya gelirdi
        
    • buraya gelmek
        
    • Buraya gelmiyor
        
    • buraya gelebilir
        
    En başta öyleydi, şimdi bir hastane gizemi olduğu için, tüm hıyarlar, buraya gelip, fikir beyan etmek isteyeceklerdir. Open Subtitles سابقاً, لكن الآن أصبحت الحالة الغامضة للمستشفى, كل وغد في المستشفى يريد أن يأتي هنا و سنعطيهم سنتاتهم بالتساوي
    Hiç değilse Tony buraya gelip ailemin işlerine burnunu sokmuyor. Open Subtitles على الأقل توني لا يأتي هنا ويتدخل في شؤون عائلتي
    Arkadaşı yok, kimsesi yok ve böyle özel bir şeyle buraya geliyor. Open Subtitles لا اصدقاء ، لا عائلة ، يأتي هنا وبيدة شيء شخصي ؟
    Bu herif tam bir puşt Buraya gelen herkes tutucu. Open Subtitles ذلك الرجل ساقط كل من يأتي هنا يصبح حاد المزاج جداً
    buraya gelir ve bu sandalyeye oturur gitar çalar, bize şarkı söyler, okumayı, bildiği şeyleri bize öğretirdi.,herneyse. Open Subtitles لقد إعتاد على أن يأتي هنا ويجلس في هذا الكرسي ويعزف على القيثارة ويغني لنا أغنية ويعلمنا قليلاً كيف نقرأ
    Ama benimle birinin gelmesini istemiştim. Onun için çok önemli. Open Subtitles لكنني طلبت من شخص ما أن يأتي هنا معي، وأعتقد أن الأمر مهم بالنسبة له
    Buraya gelsin ve bana o cesedi o kuyudan neden çıkaramadığımızı izah etsin. Open Subtitles أريده أن يأتي هنا ويفسّر لماذا لا يمكننا
    Savaşlardan sonra kimse buraya gelecek kadar deli değildir. Open Subtitles بعد الحرب، لم يكن هناك شخص مجنون كي يأتي هنا.
    Babam her Cumartesi buraya gelirdi. Burayı severdi. Open Subtitles ابي كان يحب ان يأتي هنا كل سب كان يحب هذا المحل
    Paul bu çubuğun tasarımcısı, ve belki de en kolayı onun buraya gelip bana nerede yanlış yaptığımı söylemesidir. TED باول هو مصمم الأداة، وربما كان من الأسهل له أن يأتي هنا ويخبرني شخصياً ماذا يحدث.
    Birisinin buraya gelip benim için yemek pişirmesini kabul edemem. Open Subtitles لا يمكنني أن أجعل أحداً يأتي هنا ويطبخ لي
    Birisinin buraya gelip benim için yemek pişirmesini kabul edemem. Open Subtitles لا يمكنني أن أجعل أحداً يأتي هنا ويطبخ لي
    Bazı üniformalı polisler 50 dolarlık kahve ve kurabiye için buraya geliyor. Open Subtitles كما تعلم، بعض الشرطه النظاميه يأتي هنا كل يوم مع 50 نقداً للبن والكعك
    Annesiyle takılmak için buraya geliyor. Open Subtitles إنه يأتي هنا فقط للتسكع مع أمه
    30 yıllık kovalamacadan sonra Sasha buraya geliyor. Open Subtitles بعد 30 عاما هاربا ساشا يأتي هنا.
    Buraya gelen herkesi okuyabilirim ve arzularını bilirim, bazen onlar yapmadan bile. Open Subtitles أستطيع قراءة أي شخص يأتي هنا و أعرف رغبته أحياناً حتى قبل أن يعرفوا
    Buraya gelen herkes, ilk olarak Wanda'dan geçiş izni almak zorunda. Open Subtitles كل شخص يأتي هنا . يجب أن يمر على "واندا" أولا
    Dr. Reich her gün buraya gelir ve alışveriş yapardı. Open Subtitles والدكتور رايخ كان يأتي هنا والشراء من هنا يوميا
    Jacky her cuma buraya gelir. Kafası yerinde değildir. Open Subtitles ‫جاكي يأتي هنا كل يوم جمعة ‫لديه خلل في الرأس
    Hepinizin buraya gelmesini ve bir mum yakmasını istiyorum. Open Subtitles اريد كل واحد منكم ان يأتي هنا ويشعل واحدة من هذا الشموع
    Buraya gelsin. Beni burada bekle. Open Subtitles اخبريه بأن يأتي هنا انتِ انتظريني هنا
    Ve buraya gelecek diğer casusları alaşağı etmek için bubi tuzağı kurdu. Open Subtitles -وفخخ الشقة حتى يتخلص -من أي عميل آخر يأتي هنا
    Ağabeyim hep buraya gelirdi. Hiç kimlik sormuyorlarmış. Open Subtitles كان أخي يأتي هنا دائماً إنهم لا يدققون الهويات
    Önce evine gidecekmiş ama son gecesinde buraya gelmek istiyor. Open Subtitles سيذهب هناك أولاً ولكن يريد أن يأتي هنا في ليلته الأخيرة
    Baban orada oturup sadece onları seyrediyor. Artık Buraya gelmiyor. Open Subtitles والدك فقط يجلس هناك يطلق نظره إليها إنه لا يأتي هنا أبدا
    Doğum günü çocuğu buraya gelebilir mi lütfen? Open Subtitles أمن الممكن لفتى يوم الميلاد أن يأتي هنا إذا سمح؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more