"يأكلوا" - Translation from Arabic to Turkish

• yemediler
• yemeye
• yiyorlar
• yemiyorlar
• Yemek
• yemesini
• yiyebilir
• tüketmediler
• yemeyecekler
• yemesi
• yemeleri

Ama çoğunlukla brokoli yemediler.
لكن في الغالب لم يأكلوا الكرنب.

Daha Yemek yemediler.
إنهم لم يأكلوا حتى الآن

Tarihin aktardığına göre öyle bir zaman geldi ki, ağaç yapraklarını yemeye başladılar.
فكان هناك فترة وفقا للمصادر عندما أضطروا الى أن يأكلوا من أوراق الأشجار

Altın kasede Yemek yiyorlar herhalde!
هولاء الاطفال لابد أنهم يأكلوا من أطباق ذهبية

Çok yemiyorlar ama yedikleri her lokma belli oluyor.
لم يأكلوا الكثير لكنهم كانوا يستعرضون الحبوب

Benimle de Yemek isteyen çok kişi var.
أنا أيضاً، لديّ الكثير من الناس الذين يريدوا أن يأكلوا معي

Tüm o zengin yiyecekleri ve ağır sosları, onların yemesini mi istiyorsunuz?
هل تريدهم أن يأكلوا طعامنا الوفير بوقاحتهم الغليظة؟ لا.

Başka rakibi olmayan bu devler, bu yüzden yalnız başlarına yiyebilir.
بدونأيمنافسة، فإن هؤلاء العمالقة يستطيعون أن يأكلوا لوحدهم.

Ya da belki de senin kadar çok tüketmediler.
أو ربما لم يأكلوا بنفس الكمية التي أكلتها

Çünkü sen evdesin, çıkmayınca da yemeyecekler.
لأنك موجود بالمنزل ولن يأكلوا حتى تخرج

Dört gündür bir şey yemediler.
لم يأكلوا لأربعة أيام

Hayır çocuk yemediler.
لا، لم يأكلوا الأطفال

İki gündür hiçbir şey yemediler.
...إنهم لم يأكلوا منذ يومين كاملين

Kurbanlarını, kendi dudaklarını yemeye zorladığı hâlde yakalandığında vergi kaçırma suçundan hapse atıldı.
ويبتلعها كاملة. ‏ كما كان غالبا ما يجبر ضحاياه أن يأكلوا شفاههم،

Bazen böyle Yemek yeriz. Çocuklar böyle yemeye bayılıyor.
. نأكل مثل هذا أحياناً . يحب الأطفال أن يأكلوا بهذه الطريقة

Saçlarını aynı şekilde kestiriyorlar, aynı yemekleri yiyorlar, aynı işlerde çalışıyorlar, aynı dini inançlara sahipler ve hiçbiri birbirleriyle karşılaşmadılar.
انهم يقصون شعرهم بنفس الطريقة يأكلوا نفس الطعام يشغلوا نفس الوظائف

Akşam yemeğini hâlâ 6'da mı yiyorlar?
أما يزالوا يأكلوا كل ليلة في الساعة السادسة؟

Yemek yemiyorlar.
لا يريدون أن يأكلوا.

Meşe palamutu yemiyorlar, değil mi?
لم يأكلوا جوزاً، صحيح؟

Düşmanla yan yana Yemek yemeyeceklerini söylediler bana hakaret edip kalktılar.
لقد اعترضوا على ان يأكلوا مع من يدعونه العدو لقد أهانوننى وانتقلوا

Bu vakayı okudunuz mu? "Yeni ilaç felçlilerin jöle yemesini sağlıyor."
دكتور كوفمان هل قرأت تلك الحالة؟ "عقار جديد يجعل المرضى يأكلوا الجيلو"

Yemek yiyebilir, uyuyabilir... okuyup yazabilir, düşünebilir, hayal kurabilirler.
يُمكنهم أن يأكلوا ويناموا... ويكتبوا ويقرأوا ويُفكِّروا ويحلموا.

İki ay boyunca tuz ve sudan başka bir şey tüketmediler ve sonra ne oldu tahmin et?
لم يأكلوا شيئاً سوى الماء والملح لمدة شهرين، وتخيل ماذا؟

Çantadan çıkmış ekmek yemeyecekler.
لن يأكلوا خبز تم شرائه

Mısır'da Yemek zamanı ilk çocuk en büyük kısmı alırdı bu da toksinin çoğunu onun yemesi demekti, böylece ölüyordu.
وبالتالي كل اطفالهم لم يأكلوا وتنشقوا السموم وماتوا من جرائها عشر اوبئة في عشرة تفسيرات علمية

Ben yemeleri gerektiğini düşünürüm. Sense onları nasıl yedireceğini bilirsin. Değil mi?
أنا أعتقد بأنهم يجب أن يأكلوا أنت تعرفين كيف تطعميهم أليس كذلك؟