"يؤجلون" - Translation from Arabic to Turkish

    • erteliyor
        
    • geciktiği
        
    • zamanlarını
        
    • erteliyorlar
        
    Masektomi, doğurganlığını etkilemeyecek ama çoğu kadın çocuk sahibi olana dek yumurtalıklarını aldırmayı erteliyor. Open Subtitles إستئصال الثدي الوقائي لن يؤثر على خصوبتك لكن العديد من النساء يؤجلون إسئصال رحمهم . إلى بعد أن ينجبوا أطفال
    Milyonlarca çocuk erteliyor. Open Subtitles الكثير من الصبيان يؤجلون
    Uçuş geciktiği zaman nefret ederim. Ne yapıyorsun? Open Subtitles أكره عندما يؤجلون الرحلات ماذا تفعل؟
    Uçuş geciktiği zaman nefret ederim. Ne yapıyorsun? Open Subtitles أكره عندما يؤجلون الرحلات ماذا تفعل؟
    Her neyse insanlar benim için rapor yazıyor teslim zamanlarını benim programıma uydurmak için geriye alıyorlar. Open Subtitles على اي حال الناس يكتبون التقارير عني يؤجلون المواعيد لتلائم جدولي
    Her neyse insanlar benim için rapor yazıyor teslim zamanlarını benim programıma uydurmak için geriye alıyorlar. Open Subtitles على اي حال الناس يكتبون التقارير عني يؤجلون المواعيد لتلائم جدولي
    Emeklilik paralarını istedikleri için şirket sorunlarıyla yüzleşmeyi erteliyorlar. Open Subtitles . أنهم يؤجلون مواجهة المشكلة . لأنهم يريدون أموال التقاعد
    Erkekler arasında en yaygın tepki iflasın ilk yılı içerisinde farklı bir sektörde yeni bir iş kurmak iken kadınlar iş aramaya karar verip yeni bir iş kurmayı erteliyorlar. TED ردة الفعل الأكثر شيوعا بين الرجال هي البدء بإنشاء عمل جديد خلال عام واحد من الإخفاق، لكن في قطاع مختلف , بينما النساء يقررن البحث عن عمل و يؤجلون إنشاء عمل جديد.
    Banka kredisi ellerine ulaşmış fakat ödemeyi erteliyorlar. Open Subtitles حسناً لقد... لقد تلقوا التأمين البنكي ولكنهم يؤجلون الدفع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more