Sonunda Yates'i tutukladık, ve iki hafta aralıksız sorguladık. | Open Subtitles | لكننا أخيرا تمكنا من احتجاز ياتس و لقد استجوبناه لأسبوعين متتاليين |
Yates yargılandı ve idama mahkum edildi. | Open Subtitles | بالنهاية تمت محاكمة ياتس و تلقى عقوبة الاعدام |
Bu sezginin ilhamıyla arkadaşım Dan Yates ve ben | TED | من وحي هذا التبصر، صديقي دان ياتس و أنا أسسنا شركة أسميناها قوة أو "أو باور" |
Ama Yates'in aklına gelmiş olsaydı yapardı. | Open Subtitles | لا,لكني متأكد أن "ياتس"يمكن أن يفعلها إذا خطرت بباله |
1985 yılında iki Britanyalı genç arkadaş Joe Simpson ve Simon Yates, Peru'nun ücra bir köşesine seyyahat ettiler. | Open Subtitles | في عام 1985 صديقان بريطانيان "جو سيمبسون" و "سيمون ياتس" سافروا الى ركن بعيد في "بيرو |
Seksi finalim için, bunları Chris Yates'in giymesi gerekiyordu. | Open Subtitles | كان يفترض بـ" كريس ياتس" أن يرتدي هذا لخاتمتي الفاتنة |
Trudy ve Roy Yates, Georgina'nın ailesi. | Open Subtitles | ترودي و روي ياتس والدي جورجينا |
Doğru Trudy Yates'e geldiğinize emin misiniz? | Open Subtitles | هل وصلتم لـ ترودي ياتس الصحيحة؟ |
Alan Yates, Vietnam ve Afrika hakkında yazdıklarıyla ünlü. | Open Subtitles | (ألان ياتس) مخرج أفلام فى فيتنام وإفريقيا |
Eski favorilerden. Rowdy Yates. | Open Subtitles | للممثل المحبوب راودي ياتس |
Ama size söz veriyorum, modeli kesinlikle çok seveceksiniz, Bay Leland, efendim, ve bugün Yates Yates'den gelenler de çok beğenecekler. | Open Subtitles | (لكنى اعدك انك ستحب التصميم يا سيد (ليلاند واليوم الشخصين القادمين من ياتس وياتس سيعجبان به ايضاً |
Selam. Justin Yates. | Open Subtitles | مرحباً جاستين ياتس |
Oğlu Thomas Yates kurtulmuş. | Open Subtitles | ابنها توماس ياتس نجا |
Thomas Yates, tutuklusun. | Open Subtitles | توماس ياتس انت رهن الاعتقال |
CFD merkezden Ed Yates'le konuşmuşsun. | Open Subtitles | أتفهم أنك تكلمت مع (إيد ياتس) في المركز الرئيسي لإطفائية شيكاغو |
Şehirdeki Livingston cezaevindeki Müfettiş Yates, Binbaşı Hewlett'e hitaben yazmış. | Open Subtitles | (مُوجهه إلى الرائد (هيوليت (من المُفتش (ياتس من سِجن (ليفينجستون) الموجود داخل المدينة |
Müfettiş Yates kanıtlamak için Hewlett'in doğrulamasını istiyor. | Open Subtitles | المُفتش (ياتس) طلبَ من (هيوليت) تأكيدًا لأثبات ذلك |
Tom Yates'in dün gece konuta geldiğini söyledi. | Open Subtitles | قال بأنّ (توم ياتس) جاء لمكان إقامتها الليلة الماضية |
Katılıyorum ama Yates, tekrar eklemesini istediklerini söyledi. | Open Subtitles | أوافقك الرأي، لكن (ياتس) قال بأنهما أراداه |
Yates'ten. | Open Subtitles | تلك قصيدة لـ"ياتس". |
W.B. Yeats'indi. | Open Subtitles | كتبه (دبليو بي ياتس |