Beyler, merak etmeyin, uçaktan atlamayı reddeden olursa havacılar ekibinden çıkışınızı garantiliyorum. | Open Subtitles | ياسادة ، كونوا متأكّدين أنّ أيّرفضفي الطائرةأوعندالباب ... سيؤدّي ... إلىطردكممن القواتالمظليّة. |
Beyler, tuvalete kadar gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | إعذراني ياسادة ، بينما أذهب إلى غرفة الصّغار |
Kusuruma bakmayın ama Beyler, hiçbirimiz onun kadar çılgın değiliz. | Open Subtitles | ..مع كل الاحترام ياسادة , فنحن لسنا بمثل جنونها |
Haydi baylar! Vurulmak mı istiyorsunuz? | Open Subtitles | هيا ياسادة انكم لا تريدون ان يطلق عليكم النار |
baylar, New York a hoşgeldiniz, ya da bizim deyimimizle, Reebok Town'a. | Open Subtitles | ياسادة , مرحبا بكم في نيويورك او كما ندعوها مدينة ريبوك |
Bu fikir onun... Beyler, şarabınızı tatmama ya da baş üzüm toplayıcınızla tanışmama gerek yok. | Open Subtitles | ياسادة, لست بحاجة لتذوق نبيذكم أو لمعرفة صديقكم |
Beyler, bir şeyi hatırlatayım. | Open Subtitles | ياسادة, أذكركما بأنه بصفتكما طبيبين مداومين |
Beyler, bir karar vermemiz gerek, ve bu kararı şimdi vermeliyiz. | Open Subtitles | ياسادة, عليناأننصلإلى قرار, و علينا اتخاذه الآن |
Beyler, hakemle konuştum. | Open Subtitles | حسناً , ياسادة أنا تكلمت مع الحكم , أنا المدرب |
Beyler, bir keresinde o kuleyi indirmeye çalışırken ucuz yırttım. | Open Subtitles | ياسادة.. كنتُ على وشك أن ألحق بالرفيق الأعلى حينما حاولتُ أن أُدمر ذلك البرج مرةً |
İyi günler Beyler. Gazi İyileşme Koğuşu'na hoş geldiniz. | Open Subtitles | صباح الخير ياسادة وأهلاً بكم في جناح النقاهة |
Bu kasıtlı kızıştırmaya girer Beyler, ki hükümet bunu kabul edemez. | Open Subtitles | ياسادة هذا تصعيد متعمد ,وأن الحكومة لن تتقبل ذلك |
Ya da bize bir şey mi bulaştırıyor o suyla? Off! Beyler, beni takip edin lütfen. | Open Subtitles | أو أنه يمرضنا به؟ ياسادة, أتبعوني بهذا الطريق, من فضلكم |
Beyler, lütfen fermuarınızı kapayın. | Open Subtitles | ياسادة , رجاءً , أغلقوا أزراركم |
FBl az önce olay yerine geldi. Beyler, birkaç soru soracağım. | Open Subtitles | للتو وصلت الـ FBI ياسادة قليل من الاسئلة |
Ah, bilemedim, baylar. | Open Subtitles | اه, انا لا أعرف,ياسادة أليس هنالك طريقة اخرى؟ |
Acele etmeyin baylar. Herkes için yeterince mal var. | Open Subtitles | خذوا وقتكم ياسادة, هنالك الكثير من الغنائم للجميع |
Bu, baylar, Sağ Kolun telefon numarası. | Open Subtitles | تبقى واحد منها فقط وهذا ياسادة هو رقم الساعد الأيمن |
Bakın baylar, elimizde bir sorunumuz var. | Open Subtitles | اقول لكم ياسادة لدينا مشكلة بين أيدينا |
Elbette, elbette baylar. Ama aklım karıştı. | Open Subtitles | بالفعل بالفعل ياسادة ولكن هذا يقلقني |
baylar galiba aradığınız kelime "Teşekkür ederim". | Open Subtitles | أعتقد أن الكلمة التى تبحثون عنها الآن ياسادة هى " شكرا لك " |