| Pekâlâ, henüz tahmin edemediniz, hanımefendi. | Open Subtitles | حسنا، الان، لم تصيبي في توقعك بعد ياسيدتي |
| Yaklaşık sekiz yıl önce, Millfield Kolejinde yazdığım bir oyunun açılış gecesinde bunu bana o verdi hanımefendi. | Open Subtitles | لقد اعطتني إياها ياسيدتي في ليلة افتتاح المسرحية التي كتبْتُها في كلية ميلفيلد منذ حوالي ثماني سنوات |
| Maalesef bayan, zekâ geriliğinin genetik olarak kalıtsal olduğu bilimsel olarak kanıtlandı. | Open Subtitles | في الحقيقة ياسيدتي لقد ثبت علميا النقص في القدرات يكون السبب وراثيا |
| Sanırım bayan. Bu sabah kendisini görmedim ama orada olmalı. | Open Subtitles | اعتقد هذا ياسيدتي الم ترينه هذا الصباح لكنه قال انه سوف يكون هناك |
| Bağışlayın beni leydim fakat bunu daha önce hiç görmediniz. | Open Subtitles | ارجو المعذرة ياسيدتي ولكن لم ارى هذا الشيئ من قبل |
| Sizi uyarmalıyım, hanımefendi. Söylediğiniz herşey aleyhinize delil olarak kullanılabilir. | Open Subtitles | احذرك ياسيدتي ان اي شيء تقولينه ممكن ان يكون دليل ضدك |
| hanımefendi, sizinle dışarıda konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | ياسيدتي هل من الممكن ان اتحدث معك في الخارج,من فضلك |
| İki tane mi bırakayım, hanımefendi yoksa iki mi? | Open Subtitles | هل أخرج لك اثنتين أو واحد فقط, ياسيدتي ؟ |
| - Sizi oradan çıkarmadan önce küçük bir gecikme olacak hanımefendi. | Open Subtitles | - سيكون هنالك تأخير قصير قبل أن نخرجكم ياسيدتي. لماذا ؟ |
| Bunu yapmak zorunda değilim. Bakın hanımefendi,... | Open Subtitles | إسمعي ، ليس عليّ أن أشرح لك ، إسمعي ياسيدتي |
| hanımefendi, ikinize de yetecek kadar erkeğim. | Open Subtitles | ياسيدتي ، أنا رجل بما يكفي لآخذكم الإثنين معاً |
| O tarafa gidiyorum bayan. Beni takip edebilirsiniz. | Open Subtitles | انا ذاهبا الي هنالك ياسيدتي تستطيعين ان تتبعينني |
| Düşünün bayan. | Open Subtitles | لا يوجد مساعده استطيع ان اقدمها لك فكري ياسيدتي فكري |
| Biliyorum genç bayan.Ben bu civarda yaşıyorum.Şimdi gidebilirsiniz. | Open Subtitles | أنا أعلم ياسيدتي لأنني أعيش هنا يستحسن أن تنطلقي الآن |
| Üzülmeyin bayan... Büyük Britanya'nın tüm gücünü Ray'i sağ salim geri getirmek için kullanacağız. | Open Subtitles | بالتأكيد ، لاداعي للقلق ياسيدتي أؤكد لكِ أن الإمبراطورية البريطانية ستضمن لكِ عودته سالماً |
| Aslında genç bayan, oldukça stratejik biçimde kullandığınız kelimeler: | Open Subtitles | فى الحقيقة ياسيدتي الكلمات التي دائما ما تستخدم كتكنيك كانت |
| Şey,leydim,tutsaklık ne kadar kötü olursa olsun en azından onurumuz korunduğu için minnettar olmalıyız. | Open Subtitles | من المرعب أن نأسر هكذا ياسيدتي ولكن علي الأقل علينا أن نكون شاكرين أننا مازلنا نملك شرفنا |
| Davranışlarını kontrol edemiyor. O bir pagan leydim. | Open Subtitles | أنه لايستطيع مجابهة تصرفاته أنه وثنيا ياسيدتي |
| Peki benimle yalnız kalmaktan memnun musunuz, leydim? | Open Subtitles | وهل أنتِ مرتاحه بوجودكِ وحيدة برفقتي, ياسيدتي. |
| Hasır bulabildim ama yiyecek yok, hanımım. | Open Subtitles | لقد حصلت على حَصِير من القش ، لكنني لم أجد طعاماً ياسيدتي. |
| Sözleşmeniz hazır, Madam. | Open Subtitles | أوراق عقد الإيجار الخاصة بك جاهزة ياسيدتي. |
| Beni bağışlayın Leydi'm. Majesteleri hala rahatsız. | Open Subtitles | اغفري لي، ياسيدتي لكن جلالة الملك لا يزال متوعكا |
| 32 hafta oldu, küçük hanım! | Open Subtitles | لأنها ستقوم بحبسك 32أسبوع ، ياسيدتي |