- Nasılsınız? - Ben, Sarah. Hoş geldiniz. | Open Subtitles | كيف حالكم أهلا بك يا بين وأنتى أيضا يا سارة |
Hadi, Sarah. Banyo vaktin. Hadi, Henry. | Open Subtitles | هيا يا سارة لقد حان وقت حمامك هيا يا هنري |
Sarah, şuan ayakkabılarını bağlamayı öğrenmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس من الواجب أن تتعلمي ربطة الحذاء الآن يا سارة |
Sara, seninle çalkantılı bir mazimiz var ama artık daha sıkıcı bir adamım. | Open Subtitles | تعلمين يا سارة انا وانت لدينا ماضٍ متقلب لكني الآن شخص اكثر مللاً |
- İnce düşünüyorum. - Sara, postacı. | Open Subtitles | انا اريد ان اكون نحيفة يا سارة, انة رجل البريد |
Sarah, geleceği hakkında endişe duyan ilk kişi sen değilsin. | Open Subtitles | اتعرف يا سارة .. انتى لست اول شخص .. يضمر قلق كبير عن مستقبله |
İlişkinde neler olduğunu bilmiyorum Sarah ve bunu sormayacağım bile. | Open Subtitles | لا اعرف ماذا حدث فى علاقتك يا سارة ولن أسال .. |
- Yok, doldurun siz. Sarah, benimle bu şekilde konuşma. | Open Subtitles | لا تحدثيني هكذا يا سارة انا لست طفلاً صغيراً |
Sarah,tekrar çalışmayı istemekle hata etmiyorsun. | Open Subtitles | ولكن يا سارة لستِ مخطئة في البحث عن عمل مجدداً |
Senin yaşındaki bir kadın için kalp atışların ve nefes alışın normalin çok üzerinde, Sarah. | Open Subtitles | إن معدل تنفسك و نبضك أعلى من المعدل الطبيعى بالنسبة لإمرأة فى سنك يا سارة |
Bunu söyleyip durma, Sarah! Hiçbir şey iyi falan olmayacak! | Open Subtitles | "لا تقولي هذا يا "سارة لن يكون كل شيء بخير |
Neredeyse geldim Sarah, fakat biraz dikkat çektim. | Open Subtitles | أنا تقريبا في موقعك يا سارة و لكننى إجتذبت إهتمام بعضهم |
Seçme şansım yoktu, Sarah. Açığa çıkardım. | Open Subtitles | لم يكن لدي خيار يا سارة لقد كنت على وشك الإنكشاف |
Biliyorum yapacak Sarah. Bu yüzden onu seçtik. | Open Subtitles | أنا أعرف أنه سوف يفعل يا سارة لهذا السبب نحن إخترناه |
Doğru Sarah, ama her zaman söylenenleri yapmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | صحيح يا سارة ، و لكن كذلك نحن كذلك لا نفعل كل ما يقال لنا |
Doğruysa Ring'in en kıdemli adamı bu kapının ardında demektir Sarah. | Open Subtitles | لو كانوا محقين يا سارة فإن كبار الرينغ متواجدين خلف هذا الباب |
Söz veriyorum, çok eğleneceğiz. Eminim eğlenceli olur, Sarah, ama gelemem. | Open Subtitles | متأكدة انه سيكون ممتع يا سارة لكني لا استطيع |
Sarah, bir ara ben evdeyken buraya uğramalısın. | Open Subtitles | اعتقد يا سارة انه عليك المجيء بوقت ما وانا هنا |
Beni besle Sara. | Open Subtitles | اطعميه بنفسك اعطنى طعام يا سارة اعطنى طعام يا سارة اعطنى طعام يا سارة |
Beni besle Sara. KIŞ Sağ ol Angel. | Open Subtitles | اعطنى طعام يا سارة , اعطنى طعام يا سارة انا اريد ان اظهر على التليفزيون من فضلك شكرا لك يا ملاك |
-Artık ince düşünüyorum. -Bak Sara, postacı. | Open Subtitles | انا اريد ان اكون نحيفة يا سارة, انة رجل البريد |