"يبث" - Translation from Arabic to Turkish

    • yayın
        
    • yayınlanıyor
        
    • yayıyor
        
    • yansıtıyor
        
    • yayınlanacak
        
    • veri gönderiyor
        
    Kameraları kapatabilirsiniz çünkü canlı yayın falan olmayacak. Open Subtitles أتعلمون يمكنكم إقفال الكاميرات لأن هذا لن يبث أبدا
    yayın yaptığı alt-uzay frekansını saptamak için birazcık güç kullandım... ve şimdi... Open Subtitles أحتاج فقط ما يكفي لتحديد تردد الفضاء الفوقي الذي يبث علية
    Bilmiyorum. Daraltmaya çalışıyorum. Şu an canlı yayın yapıyor. Open Subtitles لست أدري ، أعمل عليه الآن وهو يبث نقلا مباشرا بالفعل
    Tören bütün dünya çapında yayınlanıyor. Open Subtitles حفل المراسم هذا يبث إلى جيمع انحاء العالم
    Enerji parçacıkları yayıyor. Open Subtitles أنه يبث طاقة لجسيمات عالية السرعة
    Burada ultrasonik güç çeviricini yerleştiriyorsun, ...verici cihazından tam işlem frekansını dağıtacak şekilde bu frekansı geri birime yansıtıyor. Open Subtitles أنت ستضع محول للموجات فوق الصوتية هنا يبث موجاته بنفس تردد جهاز الأرسال ليعود هذا التردد الى الوحدة
    Ama unutmayın, sadece Japonya'da yayınlanacak. Open Subtitles لن تذكروا , لن يبث إلا باليابان
    Bilmiyorum. Daraltmaya çalışıyorum. Şu an canlı yayın yapıyor. Open Subtitles لست أدري ، أعمل عليه الآن وهو يبث نقلا مباشرا بالفعل
    Ev sahiplerimizin duyduğu sesler de sanırım birilerinin onlara yaptığı yayın. Open Subtitles والأصوات التي يسمعها مضيفينا؟ أعتقد أن أحدهم يبث ذلك لهم
    Film dijital ortamda yayınlanmış değil. Hiç bir yayın söz konusu değil. TED إنه ليس حتى على الانترنت.بل لن يبث
    Bana dinle. Hilebaz yine yayın yapıyor. Open Subtitles انتبه، المخادع يبث فيديو مجدداً
    Uydu, haber kanallarından yayın yapıyordu. Open Subtitles كان القمر يبث قنوات الأخبار وقتها
    Sadece Hankel'in ev bilgisayarına yayın yapıyor. Open Subtitles هانكل يبث هذا فقط الى كمبيوتر منزله
    O gün milli bayram, bütün ülkede yayınlanıyor. Ben stadyuma geldim. TED وكان يوم عطلة وطنية ، وكان الخطاب يبث عبر البلاد ، فحضرت في الملعب .
    Bu dünya çapında yayınlanıyor! Open Subtitles أوقفه . إن هذا يبث في جيمع انحاؤ العالم
    Yazdığın her şey canlı olarak tüm dünyada yayınlanıyor. Open Subtitles كل ما تكتبه يبث مباشرة على الهواء بكافة أنحاء العالم"
    Bir verici bu. Sürekli bir sinyal yayıyor. Open Subtitles و هذا جهاز بث إنه يبث إشارة ما
    Kamyonette her ne varsa Tockman'ın bankada kullandığı o OFDM sinyalinin aynısını yayıyor. Open Subtitles يبث نفس إشارة ترميز التردد المتعامد التي استخدمها (توكمان) عند المصرف.
    Neyse dinleyin, bu tarak Lucretia Borgia'yı yansıtıyor. Open Subtitles حسناً إسمعوني هذا المشط يبث لاكريشيا بورجا
    Tören televizyonda canlı yayınlanacak. Open Subtitles الاحتفال سوف يبث على الهواء مباشرة
    Olay şu izleme cihazı hâlâ veri gönderiyor. Open Subtitles الأمر كالتالي، المٌتعقب لا زال يبث إرساله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more