| Seks istemiyorlar. Sevgi arıyorlar, bunu bilmelisin. | Open Subtitles | إنهم لا يبحثوا عن الجنس ولكن عن الحب |
| Bu yaratıklar da burda kolay ve.. ...temiz et arıyorlar | Open Subtitles | هؤلاء المستذئبين يبحثوا عن فريسة سهلة من اللحم الأبيض الطارج ... |
| Trityum arıyorlardı, ama hiç bulamamışlardı çünkü trityum sadece laboratuarda yapılıyor. | Open Subtitles | كانوا يبحثوا عن بعض تريتيوم لكن لم يجدوها لأنها توجد فقط في المختبر |
| Katiller, ve hırsızlar burada şanslarını arıyorlardı. | Open Subtitles | مستكشفون قتلة و لصوص يبحثوا عن ثرواتهم |
| Kakamda altın aramak istediler. | Open Subtitles | لقد ارادوا ان ينظروا في تغوطي من اجل ان يبحثوا عن الذهب |
| Telefon kayıtlarını kopyaladığımda başka bir şüpheli aramayacaklar bile. | Open Subtitles | "سأقلّد أسلوب عمله" "لن يبحثوا عن مشتبه آخر حتّى" |
| Bu yüzden, sudan da çıkamayacaklar. | Open Subtitles | لذا , هم لن يبحثوا عن الماء |
| Bizimle gelmediler. Hâlâ samuray arıyorlar! | Open Subtitles | مازالوا يبحثوا عن الساموراي |
| Ve bu arada kocan ve Sydney Bristow'un babası firar edip, bir Mutabakat hücresini arıyorlar. | Open Subtitles | وفي هذه الأثناء ، زوجكِ ووالد ( سيدني بريستو ) كانوا يبحثوا عن خلية ( الكوفنانت ) ؟ |
| Evet, cevap arıyorlar. | Open Subtitles | نعم , يبحثوا عن اجابات |
| Kazan dairesini arıyorlar. | Open Subtitles | انهم يبحثوا عن غرفة المرجل |
| - Öğrencileri arıyorlar. | Open Subtitles | -إنهم يبحثوا عن الطلاب. |
| Özgürlük ve yeni bir yaşam arıyorlardı ama hiç kolay olmadı. | Open Subtitles | يبحثوا عن الحرية و حياة جديد لكن الأشياء لم تكن سهلة لهم" |
| Gardiyan arıyorlardı. | Open Subtitles | لقد كانوا يبحثوا عن حراس |
| Gardiyan arıyorlardı. | Open Subtitles | لقد كانوا يبحثوا عن حراس |
| Şifayı başka bir yerde aramak zorundalar. | Open Subtitles | يجب أن يبحثوا عن علاج في مكان آخر. |
| Uçaktan iner inmez, eve dönmek için otobüs bileti parası aramak zorunda kalıyorlar. | Open Subtitles | لقد هبطوا من الطّائِرة ... وكان عليهِم أن يبحثوا عن مالٍ كافي ليركبوا الحافِلة للعودة لمنازِلِهِم |
| Kurtuluş aramak için sınırın güneyine kaçtınız. | Open Subtitles | ركضوا إلى جنوب الحدود يبحثوا عن الخلاص |
| İki tane kadın hizmetçiyi aramayacaklar. | Open Subtitles | إنهم لن يبحثوا عن خادمتين |
| Orada oldukları sürece Lara'yı aramayacaklar. | Open Subtitles | وطوال ما هم هنا فانهم لن يبحثوا عن (لارا) |
| Bu yüzden, sudan da çıkamayacaklar. | Open Subtitles | لذا , هم لن يبحثوا عن الماء. |