Görünüşe göre sana balayı süitini vermişler. Benim odam rezalet. | Open Subtitles | يبدو أنهم أعطوكِ غرفة شهر العسل، هذا المكان كالحفره العميقه. |
Pekâlâ, Görünüşe göre minibüsün SD kartındaki videoyu bu flash diske aktarmışlar. | Open Subtitles | حسناً، يبدو أنهم نقلوا الفيديو من ذاكرة رقميّة مؤمّنة، إلى هذا القرص |
Makaleyi okudum Simon. The Post seni çok seviyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | . لقد قرأت المقال سيمون . يبدو أنهم قد وقعوا بحبك |
Anlaşılan bu kez de zavallı bir aileyi soymaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | يبدو أنهم يحاولون سرقة بعض العائلات الفقيرة في هذا الوقت |
Bir çeşit nezarethaneye alınmış gibi görünüyorlar. | Open Subtitles | يبدو أنهم قد أخذوا إلى نوع من غرف الإحتجاز |
Farklı bir nesil gibiler. Hiçbir şeyden korkmuyorlar. | Open Subtitles | الناس يبدو أنهم من فصيلة آخر إنهم لا يخافون من أى شئ |
Nehrin arkasındaki şu terkedilmiş köye doğru gidiyorlarmış gibi gözüküyor. | Open Subtitles | نعم. يبدو أنهم متجهون إلى تلك القرية المهجورة أعلى النهر |
Görünüşe bakılırsa, dişçilik okulundan eve doğru yürürken yakaladıkları Guatemalı minik bir kızla üç gün rehine festivali yapmışlar. | Open Subtitles | يبدو أنهم أخذوا فتاة أحد الرجال كرهينة لمدة 3 أيام خطفوها أثناء عودتها للمنزل من مدرسة طب الأسنان |
Görünüşe göre sadece Osmanlı İmparatorluğu'na değil Grayson Enerji'ye de savaş açıyorlar. | Open Subtitles | يبدو أنهم لم يعلنوا الحرب على الامبراطورية العثمانية لكن على طاقة جريسون |
Bir yıldır onların elinde.. ve Görünüşe göre isterlerse bir yıl daha onlarda kalabilir. | Open Subtitles | لقد إحتفظو به لمدة عام و يبدو أنهم يستطيعون الإحتفاظ به لعام آخر |
Görünüşe göre, diğerlerinin kaçması için zaman kazandırmak istemişler. | Open Subtitles | يبدو أنهم قرروا إرسال أشارة وكسب بعض الوقت لكى يهرب الآخرين |
Görünüşe göre yerleşmeyi planlıyorlar. Mehtap için kurmadılar ya, Başkan! | Open Subtitles | يبدو أنهم يخطَطون للإستقرار يبدو أنهم يبنون مخيَماً هناك أيها الرائد |
Görünüşe göre hatlar kesik değil. Hala bağlantı var. | Open Subtitles | . لا يبدو أنهم قطعوا خطوط الهاتف مازالت متصله بالعامود |
- Dediğini yapmayı başaramadı. - Evet. Görünüşe göre beni iyi yaptılar. | Open Subtitles | كان لديه مشكلة فى الأداء يبدو أنهم تمكنوا منى للأبد |
Şu anda pervasızca havaya ateş ediyorlar gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنهم سيطلقون بضراوه فى الهواء بمجرد أن أتكلم |
Şu anda pervasızca havaya ateş ediyorlar gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنهم سيطلقون بضراوه فى الهواء بمجرد أن أتكلم |
Uçağın denize düştüğünü düşünmüşler gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنهم حسبوا أن الطائرة قد سقطت في البحر |
Anlaşılan ya senin evini ya da kardeşiminkini yakıp yıkmak istiyorlar. | Open Subtitles | يبدو أنهم يخططون لإحراق منزلك أو منزل اخي |
Bizden bir adım önde gibi görünüyorlar. Yani, arkadaşlarımızı uyarmaya çalıştık. | Open Subtitles | يبدو أنهم يسبقوننا بخطوة إلى الأمام أعني ، نحن حاولنا أن نحذر أصدقائنا |
Japonlar da bundan keyif alıyor gibiler. | Open Subtitles | اليابانيين يبدو أنهم يستمتعون بذلك أيضاً |
Sence neden, bazı insanlar, hayatta her istediğini elde ediyor gibi gözüküyor? | Open Subtitles | لماذا، قد تقولين.. أن بعض الناس يبدو أنهم ينالون مهما كان ما يريدوه من الحياة؟ |
Görünüşe bakılırsa seni birçok kez aramışlar. | Open Subtitles | على ما يبدو,أنهم أرسلوا لكِ العديد على هاتفِك الخلوي |
Sanki yirmi yıl boyunca bütün hurdaları oraya atmışlar artık temizlenme zamanı geldi. | Open Subtitles | يبدو أنهم كانوا يرمون نفاياتهم فيه لـ 20 عاماً إنها بحاجةٍ إلى تنظيف |
Onları termal görüntüleme sistemiyle takip ettiğimizi fark etmiş olmalılar. | Open Subtitles | يبدو أنهم أدركوا أننا كنا نتبعهم من خلال التصوير الحراري |
Görünen o ki bir şekilde dünya popülasyonunun yarısının kadın olduğu gerçeğini gözden kaçırıyorlar. | TED | يبدو أنهم بطريقة ما تجاهلوا حقيقة أن أكثر من نصف سكان العالم سيدات. |
Onlardan bir haftadır saklanıyordum ama sanırım beni burada buldular. | Open Subtitles | لقد كنت أخفي نفسي عنهم طول الأسبوع لكن يبدو أنهم وجدني هنا الليلة، |
Trafikle ilgili suçlamaların yanına bir de bulundurma cezası eklemişe benziyor. | Open Subtitles | و الآن يبدو أنهم أضافو حيازة أخرى بغرض الإتجار أيضاً |