Ne arkadaşı ne de ailesi var gibi görünüyor gerçi. | Open Subtitles | مع ذلك لا يبدو انها تملك عائلة او أية اصدقاء |
Şimdilik Kuzey İtalya hastalıktan korunmuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | شمال ايطاليا على ما يبدو انها ما تزال بعيده عن ذلك |
Sistemde dört adres daha belirdi, ama Görünüşe göre buradan çeviremiyoruz. | Open Subtitles | اربع عناوين اخري موجودة بالنظام لقد يبدو انها مغلقة بالنسبة لنا |
galiba bir askerle çkyormus, Barney bunu duyunca öfkelenmis. | Open Subtitles | يبدو انها كَانتْ تَواعد جنديا ما وفقد بارني اعصابه. |
Şu an, şaşırtıcı bir şekilde işe yarıyora benziyor. | TED | الان بشكل مفاجىء، يبدو انها الفكره تعمل. |
Kar yağıyor gibi görünmüyor mu? | Open Subtitles | يبدو انها تثلج اليس كذلك ؟ لنذهب الى هناك و نرى |
Bugünlerde kariyerinin en parlak dönemini tekrar yaşıyor Sanki. | Open Subtitles | يبدو انها تتذكر أيامها عندما كانت طبيبه مقيمه كثيرا هذه الأيام |
Daha ufak ve yanağını erkeğe sürtüyormuş gibi duruyor. | Open Subtitles | انها أصغر حجماً و يبدو انها تميل بخصرها عن الذكر |
Ama olmayacak gibi görünüyor. | Open Subtitles | كنت اود ان ينضم الينا عضو اخر ولكن يبدو انها ستتخلف عنا |
Bu dava hakkında kendi önyargılı fikirleri dışında bütün gerçekleri gözarda etmiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو انها تجاهلت كل شيء عدا انطباعاتها و تصوراتها المقدمة عن القضية |
Bunu iyi karşılamış gibi görünüyor, ama diğer taraftan, profesyonel atletler çok duygusuzlar - | Open Subtitles | يبدو انها متقبلة للموضوع بشكل جيد، لكن وللمرة الثانية الرياضيون المحترفون لا يظهرون عواطفهم |
Analiz için gönderdiğiniz bilgilerden bazıları mumyalanmış kalıntılara ait gibi görünüyor. | Open Subtitles | بعض المعلومات التي أرسلتها للتحليل يبدو انها نشأت من جثث قد تم تحنيطها مسبقاً |
Çocukların kafasını patlatmak bana öfke gibi görünüyor! | Open Subtitles | ضرب الفتى على رأسه بقوة يبدو انها لحظة غضب بالنسبة لي |
Görünüşe göre 'hikayeyi bir de ondan dinlemelerinin' önemli olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | يبدو انها تعتقد انهم يجب ان يستمعو الى جانبها من القصة |
Görünüşe göre sonraki 20 dakika veriler aranmış, 7 dakikada da bilgiler karta yazılmış. | Open Subtitles | يبدو انها قضت عشرون دقيقه فى جمع المعلومات |
Bir de naylon iplik var galiba. Belki çorabındandır. | Open Subtitles | ويوجد قطعة نايلون يبدو انها كانت مغطاة الرأس |
galiba size çok güveniyordu bayan Gordon. | Open Subtitles | يبدو انها قد عقدت معك صفقة كبيرة |
Şunun sadece yarısı basılmışa benziyor. | Open Subtitles | هذه الورقة يبدو انها مطبوعة على جانب واحد فقط |
Ama o fazla ilgiliymiş gibi görünmüyor. | Open Subtitles | لكنها لا يبدو انها تهتم بكل هذا |
Sanki yanında değilmişim gibi. | Open Subtitles | و لكن يبدو انها لا تعلم بوجودي و كما لو أننى ليس لى وجود هناك |
Mona'yı azizliğe aday gösterecekmiş gibi duruyor. | Open Subtitles | يبدو انها على استعداد لترشيح مونا كقديسه |
Şu uyku ilaçlarından almış Anlaşılan. | Open Subtitles | يبدو انها تناولت بعض من هذه الحبوب المنومة |
Görünen o ki, Los Angeles'da yakıt ikmali için durmuş. | Open Subtitles | يبدو انها توقفت في لوس انجلس للتزود بالوقود. وتوقفت هناك لثلاثة أيام بسبب مشاكل في المحرك |
- Pek bir şeyi kontrol ediyor gibi değildi zaten. | Open Subtitles | لم يكن يبدو انها تسيطر على الكثير على أي حال. |