Bu zaman dilimi, kraliçe için de iyiye işaret değil tabi yaşadığı ihtimalini göze alırsak. | Open Subtitles | هذا ليس إطار زمني يبشر بالخير بالنسبه للملكة، على إفتراض أنها لا تزال على قيد الحياة. |
Bu kadar zaman sonra, bu pek de iyiye işaret sayılmaz. | Open Subtitles | بعد كل هذا الوقت هذا لا يبشر بالخير |
Yavruların çok olması katil balinalar için iyi bir şey, ...fakat ekip yavrularla daha çok vakit geçirdikçe onlara daha çok ısınıyor. | Open Subtitles | وجود عدد كبير من الصغار يبشر بالخير للحيتان القاتلة ولكن كلما قضى الفريق وقتا أطول مع الصغار كلما زاد الود بينهم أكثر |
Belirtiler benim ve tüm diğer kurbanlar için iyi. | Open Subtitles | يبشر بالخير بالنسبة لي وجميع الضحايا الآخرين |
Ki bu da ortağın için pek hayra alamet değil. | Open Subtitles | ذلك غير وارد وذلك لا يبشر بالخير لشريكك |
Bu evlilik için hayra alamet değil. | Open Subtitles | و ذلك لا يبشر بالخير بالنسبة للزواج |
Gelecek vadeden, umut ve enerji dolu bir şehir. | Open Subtitles | كانت المدينة مليئة بالأمل والحيوية وما يبشر بالخير |
Bu iyi görünmüyor efendim. Bu adam bizi dava edebilir. | Open Subtitles | هذا لا يبشر بالخير ياسيدى، هذا الرجل يستطيع أن يقاضينا.. |
Bu iyiye işaret değildi. | Open Subtitles | هذا لم يبشر بالخير |
Bu iyiye işaret değil. | Open Subtitles | أوه ، هذا لا يبشر بالخير |
Hiçbir zaman iyiye işaret değildir. | Open Subtitles | هذا لا يبشر بالخير أبداً |
Olamaz! Bu hiç de iyiye işaret değil. | Open Subtitles | يا إلهي, هذا لا يبشر بالخير |
Bu, senin için iyi görünmüyor. | Open Subtitles | قبل أن تتصل بالطوارئ هذا لا يبشر بالخير بالنسبة لك |
Senin için iyi görünmüyor veya benim için... | Open Subtitles | الامر لا يبشر بالخير عليك او علي |
Hiç hayra alamet değil. | Open Subtitles | هذا لا يبشر بالخير |
Bu pek hayra alamet değil. | Open Subtitles | حسناً، هذا لا يبشر بالخير |
Hiç patlama, kıvılcım ve alarm yok... umut verici görünüyor | Open Subtitles | ...لا حيوية , لا نتيجة , لا أنذار يبشر بالخير |
İlişkiler için hayra alamet değildir. | Open Subtitles | لا يبشر بالخير للعلاقة |