"يبغض" - Translation from Arabic to Turkish

    • nefret
        
    Kötü ve güçlü bir adam, nefret edilen ve korkulan. Open Subtitles رجل شرير، رجل شديد البأس يبغض ويخشى؛
    Dinle ilgili her şeyden nefret ettiğini biliyoruz. Open Subtitles نحن نعلم أنه يبغض كل أغراضنا الدينية
    Bioroidlerden aşırı nefret eden politikacının teki kendisi. Open Subtitles المُتطرف الذي يبغض جميع البيورياد
    Çünkü Tom, kızının Henry ile birlikte olmasından nefret ediyordu. Open Subtitles (لأنّ (توم) كان يبغض حقيقة إقامة ابنته علاقة مع (هنري
    Tarih boyunca her zaman mesleğime karşı bir nefret olmuştur. Open Subtitles الكل يبغض مهنتي
    Bu yüzden kendinden nefret ediyor. Open Subtitles إنه يبغض نفسه بسبب ذلك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more