Yalnız o binayı on yıldır yapıyorlar ama ortada bir şey yok. | Open Subtitles | لكنه يبنون تلك الأمور منذ 10 سنواتٍ الآن ولا شيئ تم بناءه |
Hem ülkedeki bütün üniversiteleri biraraya getiren bir bilgisayar ağı yapıyorlar. | Open Subtitles | بالإضافة إلى ذلك، فهم يبنون شبكة معلوماتيّة تربط كافة جامعات الدولة. |
Ve daha çok, kadınları alırlar... - ...melezlerle yarış yaparlar. | Open Subtitles | كما يحدث دائماً هم يبنون المنازل، و الراهب يبني الكنيسة |
Bunu neden yapayım? Sana karşı çok büyük bir dava kuruyorlar. | Open Subtitles | لماذا يجب علي فعل هذا أتفهم بأنه يبنون قضية قوية ضدك |
İstasyonlardaki insanlar, evleri inşa edenler o senin sevdiğin çiftlik sosunu yapanlar. | Open Subtitles | يديرون المحطات يبنون هذه البيوت يصنعون كل بيوت الماشية يلبسون كما تحب |
- Yoksa kendilerini bizden savunmak için hazırlık mı yapıyorlardı? | Open Subtitles | هل كانوا يبنون جيشاً للقيام بغزو آخر؟ أو .. أو ببساطة كانوا يستعدون للدفاع عن أنفسهم ؟ |
Yeni bir Yankee stadyumu yaptıkları zaman eski stat hâlâ duruyordu ya? | Open Subtitles | مثل حينما.. ِ كانوا يبنون ستاد اليانكي الجديد والملعب القديم كان لايزال موجودًا |
Günümüzde, biliminsanları içeride çalışmayı tercih ediyorlar, bu yüzden bilgisayar simülasyonları yapıyorlar ve fiziksel modeller yapmıyorlar pek. | TED | في هذه اﻷيام يفضل العلماء العمل في الداخل فهم لا يبنون نماذج فيزيائية و لكن يصنعون محاكاة بالحاسوب |
Burada makineli silahı olan 3 adam var ve bomba yapıyorlar. | Open Subtitles | هناك 3 رجال مسلحين بـ 3 رشاشات و هم يبنون قنبلة |
Sanırım bir bomba yapıyorlar. Nemerov'un binlerce bombası zaten var. | Open Subtitles | تخمين عادل انهم يبنون قنبلة نيميروف لديه آلاف القنابل |
Onlar bir neden dolayı anayolları yapıyorlar ve ben onları takip ederim. | Open Subtitles | ياه , إنهم يبنون الطرق السريعة لسبب ما . ابقى فيها |
Ofislerden bir blok kadar uzakta şu çatı katı dairelerinden yapıyorlar. | Open Subtitles | وهم يبنون تلك الشقق المفروشة التي تبعد قرابة مربع واحد عن الشركة ، لذا |
Binalar yapıyorlar, otobüslerle insanlar geliyor. Bunların bir anlamı olmalı. | Open Subtitles | إنّهم يبنون منازل ويأتون بالناس بالحافلات، لا بدّ أنّ هذا يعني شيئاً |
Bu bir hobi. Bazı adamlar garajlarında sandal yaparlar. | Open Subtitles | انها هوايه,بعض الناس يبنون قواربا في كراجاتهم |
Büyük makineler inşa ederler, deneyler yaparlar, veriyi analiz ederler ve yeni parçacıklar gibi şeyler keşfetmeye çalışırlar, | Open Subtitles | هم يبنون الآلات الكبيرة ويشغلون التجارب ويحللون البيانات، ويحاولون اكتشاف الأشياء |
Bir ordu kuruyorlar. | Open Subtitles | العقل الثالث يجعلهم أذكياء هم يبنون جيشاً |
Ama bu gözükaralık boşuna değil. Çünkü yuvalarını bu kayalara kuruyorlar. | Open Subtitles | هناك طريقة في جنونهم, هو المكان الذي يبنون أعشاشهم فيه. |
Hayvanat bahçesi inşa ederken hayvanları çağırıp siz şurada bekleyin mi diyorlar sanıyorsun? | Open Subtitles | ماذا، أتظن أنهم يدعون الحيوانات ويطلبون منهم الإنتظار في حين يبنون حديقة حيوان؟ |
Clarke beni dinleseydi, bu salaklar hâlâ sur inşa ediyor olurdular. | Open Subtitles | لو كانتْ أصغتْ لي, لكان هؤلاء الحمقى لا زالوا يبنون الجدار |
Geçen gün iki Afrikalı kız gördüm kardan adam yapıyorlardı. | Open Subtitles | رأيت فتاتين افريقيتين كانوا يبنون رجل ثلج |
Kayanın altına çamurdan yaptıkları... bu yuva, yağmurdan korunacak. | Open Subtitles | إنهم يبنون عشاً طينياً على جانب جلمود متدلٍ ما يضمن حمايته من الأمطار |
Neden bir pul müzesi de bizim evim yanına yapmıyorlar ki? | Open Subtitles | لمَ لا يبنون متحفاً للطوابع البريدية أقرب إلى منزلنا؟ |
Onlar bu problemi benim için çözüyorlar birazcık -- Bu yapıyı oluşturuyorlar. | TED | إذا هم يقومون بحل هذه المشكلة لي، يحصلون على القليل ثم يبنون تلك العبارة |
Buraya bir çeşit termal banyo spa'sı yaptıklarını yazıyor. | Open Subtitles | مكتوب أنهم يبنون منتجع استحمام حرارى أو ما شابه |