"يتابع" - Translation from Arabic to Turkish

    • takip ediyor
        
    • izliyor
        
    • devam ediyor
        
    • izliyormuş
        
    • takip ediyormuş
        
    Sadece tweetlerinin zaman kayıtlarını tutmuyor ayrıca bir GPS'le gittiğin yeri takip ediyor. Open Subtitles لأنه لا يسجل أوقات تويت الخاص لكنه يتابع موقعك مع نظام تحديد المواقع.
    Sistem dört mühim parmağı takip ediyor. TED حيث يتابع النظام الأصابع الأربعة المميزة
    Herkes orada Kings'i izliyor.. Open Subtitles الجميع هنا يتابع مباراة فريق الملوك
    Kimse bu şovu izliyor mu ki? Open Subtitles هل يوجد أي شخص حتى يتابع المسلسل؟
    Sen durduğun zaman,dünyanın da durduğunu düşünüyorsun, ama dönmeye devam ediyor. Open Subtitles , تظنين أن العالم يتوقف عندما تتوقفين لكنه يتابع
    Sessizce oturarak limana ve şehre bakıyor ve ardından yoluna devam ediyor. Open Subtitles إنه النظر إلأى ماوراء الخليج والمدينة. على حدس صامت. ومن ثم يتابع التحرك..
    Dün gece bana söylediğine göre... bu davadaki çalışmalarını 5 yıldır büyük bir ilgiyle izliyormuş. Open Subtitles لقد أخبرني مساء أمس أنه كان يتابع عملك على هذه القضية باهتمام بالغ خلال السنوات الخمس الماضية
    Ayrıca kredi kartını da takip ediyoruz. Asıl haber şu ki birisi daha onun hesaplarını takip ediyormuş. Open Subtitles وإضافة على ذلك، نحن نتابع بطاقته الإئتمانية الأمر هو، أن شخص آخر يتابع مبيعاته
    Bir suçlu ile bağlantılıyım, tuhaf uyuşturucu satıcısı herif beni takip ediyor. Open Subtitles وإنني مرتبطة بمدانة وهنالك بائع مخدرات أحمق يتابع اللحاق بي
    Danielle, Raymond Banks davasını yıllardır takip ediyor. Open Subtitles حسنا، دانيال كان يتابع حالة ريمون البنك لسنوات عديدة.
    Bu çocuk topun yönünü öngörmek yerine her zaman topun geçtiği yolu takip ediyor. TED بدلا من التوقع, يتابع الطفل بإستمرار المكان الذي "كانت" فيه الكرة.
    Haberleri takip ediyor musunuz bilmiyorum. Open Subtitles لا أعلم إن كان أياً منكم يتابع الأخبار
    Herkes orada Kings'i izliyor.. Open Subtitles الجميع هنا يتابع مباراة فريق الملوك
    Papa Benedict, TED Talks'ı internet üzerinden izliyor mu bilmem, ama izliyorsan, sana haberlerim var Benedict. Ben hep prezervatif taşıyorum, ve kimseyle yatamıyorum. TED أنا لا أعلم إن كان " البابا بينديكت " يتابع مؤتمر تيد على الانترنت ولكن إن كان كذلك فأريد ان اقول له شيئاً أنني احمل العديد من الواقيات الذكرية طيلة الوقت ولكني لا امارس الجنس على الاطلاق
    Manny haberleri izliyor. Open Subtitles ماني يتابع الأخبار
    Saçmalık! Büyümüz bizi korumaya devam ediyor. Bizler efsaneden ibaretiz. Open Subtitles هزل، سحرنا يتابع إخفاءنا، إننا أسطورة ويشكون بوجودنا
    Düşman yaklaşmaya devam ediyor. Open Subtitles العدو يتابع التقدّم
    Kingman gücünü kanıtlamaya devam ediyor. Open Subtitles سأقول لكم ، (كينجمان) يتابع إظهار صلابته
    Bu riskli değil mi? Güvenlik Bölümü, başından beri izliyormuş. Open Subtitles قسم الأمن كان يتابع الموضوع طوال الوقت
    Yani Garnier saldırıya en uygun yere karar vermek için Bova'yı izliyormuş. Open Subtitles " إذاً " غانيير " كان يتابع " بوفا لتحديد أفضل مكان للضرب
    Tara Harris'i tanıdığını gösteren bir şey yok, ama Alexander Chase'ı takip ediyormuş. Open Subtitles ليس هناك أدلة على (أنه يعرف (تارا هاريس (لكنه يتابع (أليكساندر تشيس
    - O bizi takip ediyormuş. - Ne? Open Subtitles - انه كان يتابع معنا .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more