"يتبول" - Translation from Arabic to Turkish

    • işiyor
        
    • işeyen
        
    • işemeye
        
    • işer
        
    • işediğini
        
    • işerken
        
    • çiş
        
    • çişini
        
    • altına
        
    • işemek
        
    • işiyordu
        
    • tuvalete
        
    • çişi
        
    • işesin
        
    • işemedi
        
    Benimle birlikte duşa alırdım ama her seferinde ayaklarıma işiyor. Open Subtitles لقد اخذته للإستحمام معي ، ولكنه دوماً يتبول علي قدمي
    Artık yatağını ıslatmıyor. Kalkıp yatağının etrafına işiyor. Open Subtitles لا يبلل فراشه ، بل ينهض و يتبول حول فراشه
    Aile amblemimiz gondola işeyen köpek. Open Subtitles وأصل العائلة هو كان كلب رعي يتبول على الجندول
    Isaac'den izin almadan işemeye bile gitmez. Open Subtitles حتى لا يمكنه أن يتبول مالم يعيطه ايزيك الموافقه
    Elbette altıma işedim.Benim yaşımda herkes altına işer.Bu son modadır. Open Subtitles طبعاً فعلت ، في مثل عمري الجميع يتبول على بنطاله ، هذا أروع شيء
    Koca bir adamın pantolonuna işediğini görmekten kötü birşey olamaz. Open Subtitles لا شىء حزين أكثر من رؤية رجل بالغ يتبول فى ملابسه الداخلية
    İşerken kameraya doğru nasıl durulur bilmiyor. Open Subtitles إنه لا يعرف كيف يواجه الكاميرات بينما يتبول
    Rüzgara karşı işiyor. Ne kadar zeki olabilir? Open Subtitles أنه يتبول عكس أتجاه الريح كيف يكون شديد الذكاء
    Bobby'i doktora götürmeliyiz. Hala kan işiyor. Open Subtitles يجب ان نأخذ بوبي إلى الطبيب انه ما زال يتبول دما
    Bobby'i doktora götürmeliyiz. Hala kan işiyor. Open Subtitles يجب ان نأخذ بوبي إلى الطبيب انه ما زال يتبول دما
    - Geçen gece bir parti veriyorduk... - Lavaboya işiyor. ...ve nereye baksam... Open Subtitles إنه يتبول في الحوض أعني من الحيوان المريض الذي يتبول في الحوض؟
    Tıpkı kendi bölgesini işaretlemek için sarmaşıklara işeyen maymunlar gibi. Open Subtitles يتبول على النباتات المتسلقة ليرسم حدود منطقته
    Senin duşa işeyen bir arkadaşın olduğunu bilmesini istemediğin için olabilir mi? Open Subtitles هل ممكن أن يكون السبب أنك لا تريدينه أن يعرف بأن لديك صديق يتبول في الدش؟
    Aşkitom işemeye ihtiyacı olduğunu düşünüp sıramı kaybetmesin diye getirdim. Open Subtitles لا اريد ان اخسر مكانى فى الصف اذا اراد هذا الفتى ان يتبول
    Yada papa Martin Luther King'in üstüne işer. Open Subtitles نعـم .. او البابـا يتبول على مارتن لوثر كينغ ؟
    Yetişkin bir adamın altına işediğini görmek kadar üzücü bir şey olamaz. Open Subtitles لا شيء يحزنني أكثر من رؤية رجل بالغ . يتبول في ملابسه الداخلية
    Herhangi biri oraya işerken yakalanırsa, penisine veda eder. Open Subtitles أيّ أحد يُمسك وهو يتبول بها، سنقطع قضيبه.
    çiş yapmak istediğinde buraya yaparsın. Open Subtitles عندما تريد أخذ يتبول يتبول، أنت تعمل هو هنا.
    - Yoo herşey harika gidiyor. Ağlayıp, çişini yapan, zırıldayan ve kendime hiç vakit ayıramamamı sağlayan bir çocuğum var. Open Subtitles لدي طفل يبكي و يتبول و يشكو لا يعطيني وقت لنفسي
    Bu masadan kalkan sıradaki kişi hayatı boyunca oturarak işemek zorunda kalır. Open Subtitles وإن نهض أحدكم من مكانه، فسأتأكد من كونه يتبول جالسًا طوال حياته
    Bir anda çıkarıverdi. Dişlerimi fırçalıyordum, ona baktım resmen işiyordu. Open Subtitles لقد مسحها هكذا فحسب كنت أغسل أسناني فأجده يتبول
    Yemin ederim o çocuk izin almadan tuvalete bile gidemiyordur. Open Subtitles قد أقسم بأن ذلك الصبي لا يتبول بدون إذنها
    İşediğinde, çişi hep şu küçük deliklerden geldi, çeşme gibi. Open Subtitles عندما يتبول فانها تخرج من كل هذه الفتحات هنا مثل النافوره
    Bence bırak işesin, çünkü ne olursa olsun işeyecek. Open Subtitles من الأفضل ان تتركه يتبول لأنه غير مبالٍ
    Uh, kimsenin üzerine işemedi değil mi? - Hayır. Open Subtitles اوة الم يتبول على احد منكم ,افعل ذلك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more