Geçerli insanların endişeleri ya da seçimin yeniden yapılması hakkında konuşmak için... | Open Subtitles | ويتحقق من مشاكل الناس أو يتحدث بشأن إعادة فرز الاصوات |
Nasıl olur da Harvey bölge savcısının yanında çalıştığının hakkında konuşmak istemezki? | Open Subtitles | كيف يعقل أن (هارفي) لا يتحدث بشأن عمله لدى مكتب المدعي العام؟ |
İngiliz aksanlı bir serseriden. Beth hakkında konuşmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | أحد المنحرفين قال بلهجة إنجليزية (أنه يريد أن يتحدث بشأن (ييث. |
Kendi evimizi almaktan, taşınmaktan olayları bizim için o zaman olduğundan farklı kılacak şeylerden artık bahsetmedi. | Open Subtitles | ولم يعد يتحدث بشأن الحصول على مكان خاص بنا او التحرك نحو اي شئ من شأنه ان يجعل الأمور مختلفة مما هي عليه بالنسبة لنا |
Bundan açıkça bahsetmedi. Çoğu kişi bahsetmez zaten. | Open Subtitles | . لم يتحدث بشأن هذا , غالباً جميعهم كذالك |
Bayan Steiner'la olanlar hakkında konuşmak istiyor. | Open Subtitles | (انه يريد ان يتحدث بشأن السيدة. |
Ve bu konudan hiç bahsetmedi. | Open Subtitles | و لم يتحدث بشأن الأمر ابداً |