| Daniel'in 233'te içine düştüğü... alternatif gerçeklik olayından mı bahsediyor? | Open Subtitles | يتحدّث عن تلك الحقيقة البديلة التي أحتجزت دانيال في 233؟ |
| Haftada onbeş şilin, bir eş, beş çocuk, ve hala mutlu Noeller'den bahsediyor. | Open Subtitles | 15شيلن في الأسبوع، زوجة و خمسة أولاد و لا يزال يتحدّث عن ميلاد مجيد. |
| Kleopatra'dan değil, nedimelerin birinden bahsediyor | Open Subtitles | انه لا يتحدّث عن كليوباترا لكن حول الوصيفة |
| O kızlar için okullar açıyordu. Talibana karşı demokrasiden bahsediyordu. | Open Subtitles | كان يُتيح دخول المدارس للفتيات، يتحدّث عن الديمقراطية، ويقاوم الطالبان |
| Havlu atmaktan bahsediyordu ama benim menajerim değildi, hiçbir şey atamazdı. | Open Subtitles | وكان يتحدّث عن الانسحاب لكنّه لم يكن مديريّ، لم يكن يستطيع إعطائي أمر بفعل أيّ شيء |
| Bu haşarat hiç bilmediği işler hakkında konuşuyor! | Open Subtitles | هذا الحشرة يتحدّث عن علاقات لا يعرف شيئاً عنها |
| Mazide kalmış şeylerden bahseden bir ihtiyarı kim dinlemek ister ki? | Open Subtitles | من يودّ أن يسمع رجلاً مسنّاً يتحدّث عن أعاجيبه الماضية ؟ |
| Olmamış bir şeyden geçmiş zaman kipiyle söz ediyor. | Open Subtitles | يتحدّث عن شيء ما لم يحدث لأنه إن كانت ذلك في الماضي |
| Ama kendisi öyle söylemiyor. İnsanları öldürmekten bahsediyor. | Open Subtitles | ذلك ليس ما يقوله إنه يتحدّث عن قتل الناس |
| Kendine bir bak, sarı saçlı mavi gözlü beyaz çocuk Yahudi etinden ve helalden bahsediyor. | Open Subtitles | شعر أشقر فتى أبيض بعينين زرقاوين يتحدّث عن المقبّلات اليهوديّة والطعام الحلال |
| Sırtında, ağacın ortasında koca bir açıklık daha var. Neden bitmediği halde bitirmekten bahsediyor? | Open Subtitles | في ظهره، في منتصّف الشجرة هناك فراغ كبير لما يتحدّث عن استكمال مجموعته الفنية بينما لم يفعل؟ |
| Kendinden "o" diye bahsediyor, bütün kızların peşinde koştuğunu sanıyor. | Open Subtitles | يتحدّث عن نفسه كأنّه شخص مهمّ، ويعتقد أنّ كلّ فتاة على هذا الكوكب تسعى خلفه؟ |
| Cevaplar için başkalarına ihtiyacın olmadığından bahsediyor. | Open Subtitles | لأنّه يتحدّث عن عدم الاعتماد على الآخرين في البحث عن الأجوبة |
| Çift organlılıktan bahsediyor. | Open Subtitles | إنّه يتحدّث عن خنثى تعلم ، رجل و امرأة ؟ |
| Son mücadeledeki seçilmiş asker olduğundan falan bahsediyordu. | Open Subtitles | كان يتحدّث عن اصطفائه ليكون جنديًّا في المعركة الأخيرة |
| Adam Arjantin'den bir şeyler getirmekten bahsediyordu. Gümrükten geçmekten. Sokaktaki ederinden. | Open Subtitles | كان الرجل يتحدّث عن شحنات من الأرجنتين، يتمّ تخطيها من الجمارك، ذات قيمة في الشارع. |
| Evden taşınıp teknesinde yaşamaktan bahsediyordu. | Open Subtitles | كان يتحدّث عن الإنتقال والسكن على قاربه. |
| Ama onun hakkında konuşuyor olamaz, değil mi? Bizim Melanie'den? | Open Subtitles | من المُستحيل أنّه يتحدّث عن صديقتنا، أليس كذلك؟ |
| Şimdi herkes çılgın gringo hakkında konuşuyor. | Open Subtitles | الآن كلّ شخص يتحدّث عن اللاتيني المجنون |
| Arkadaşınız Clara Musso hakkında konuşuyor. | Open Subtitles | إنـّه يتحدّث عن صديقتكَ ، (كلارا ماسو). |
| İşyerinde ilişkimizden bahseden ben değilim. | Open Subtitles | لستُ مَن يتحدّث عن علاقتنا أثناء العمل |
| "Etrafı ezeceğim". Katliamdan söz ediyor. | Open Subtitles | "حسناً "سحق التجمهر إذاً فهو يتحدّث عن مذبحة |