Bir kaç rapor yazmaktan kurtulmak için iskeleti bize getiren kim? | Open Subtitles | من أحضر لنا البقايا البشرية فقط لكي يتخلص من الأعمال المكتبية؟ |
Kanserinden kurtulmak için yol bulduğunu sanan bir aptal. | Open Subtitles | أنت غبي يعتقد أنه اكتشف طريقة لكي يتخلص من السرطان |
Ninem gelmeden önce o alışkanlıktan kurtulmak için iki günü kalmıştı. | Open Subtitles | هو تبقى له يومين كي يتخلص من تلك العادة قبل ان تأتي الجدة |
Erkeklerden sanki... sanki bir çöp gibi, onlarla gerçekten hiç ilgilenmiyormuş gibi kurtuluyor. | Open Subtitles | انه كان يتخلص من اجساد الرجال. كما لو كان يتخلص من النفايات، كما لو كان لايهتم بهم. |
Onları şehir merkezinden alıyor, ikinci bir mekana götürüp öldürüyor ve cesetten mümkün olduğunca çabuk kurtuluyor. | Open Subtitles | يأخذهم لموقع ثانوي يقتلهن و يتخلص من الجثث بأسرع ما يمكن |
Telefon, adres ve arabalarından ne zaman kurtulacağına dair garip bir mantığı var. | Open Subtitles | لديه حس عالي متى يتخلص من هاتفه النقال وعناوينه وسياراته |
Zırhlı araçtan kurtulacağına gidip uyuşturucularla kafayı kırmış. | Open Subtitles | بدلاً من أن يتخلص من الشاحنة كما كان مفترضاً، أخذ يدخن الحشيش ... |
Tim bütün bu şeylere sahip oldu - sırf Molly'den kurtulmak için niçin onları kaybetme riskine girsin? | Open Subtitles | تيم, ولديه كل هذا, فلماذا يُخاطر بفقده لمجرد ان يتخلص من مولى ؟ |
Örgütten biri... ..Allen ve Rykoff'tan kurtulmak istemiş. | Open Subtitles | شخص ما بالمنظمة يريد ان يتخلص من الين ورايكوف |
Bob Lee ölü numarası yaptı. Polislerden kurtulmak için buna mecburdu. | Open Subtitles | كان عليه أن يتخلص من الشرطة والمباحث الفيدرالية |
Bay Kamali bahçesini genişletip balıklarından kurtulmak istiyor. | Open Subtitles | السيد "كمالي" يوسع حديقته و يريد أن يتخلص من الأسماك |
Akıllıca. Polisten kurtulmak için tüm kanıtları yok etmiş yani. | Open Subtitles | ثم يصبح كالحساء - هذا ذكاء حتي يتخلص من اي دليل علي الجثة - |
Peki neden kafadan kurtulmak için uğraştı ki? | Open Subtitles | حسنا, لماذا يتخلص من الراس؟ |
Bundan kurtulmak isteyen kişi olmayı gerçekten istiyor musun, Grey? | Open Subtitles | هل تريدين حقا أن تكوني الشخص الذي يتخلص من هذا يا (جراي) ؟ |
Kanıttan kurtulmak istiyordu. | Open Subtitles | أراد أن يتخلص من الأدلة |
Anıların ve Angel'in kaçışı arasındaki tek ortak nokta iki çocuktan da kurtuluyor olmasıydı. | Open Subtitles | الامر الوحيد الذي ذاكرتك و هروب أنجل يتشاركا فيه انه كان يتخلص من كلا الصبيين |
Yumurtlamanın sağlıklı bir hamilelikle sonuçlanmadığı her seferde rahim, endometriyal doku ile birlikte döllenmemiş yumurtalardan hasta, ölmekte olan ya da ölü embriyolardan kurtuluyor. | TED | وفي كل مرة لا تُنتج فيها الإباضة حملًا صحيًا، فإن الرحم يتخلص من أي متعلقات ببطانة الرحم، بالإضافة إلى أي بويضات غير ملقحة أو أجنة ميتة، أو مريضة أو محتضرة. |
Zırhlı araçtan kurtulacağına gidip uyuşturucularla kafayı kırmış. | Open Subtitles | بدلاً من أن يتخلص من الشاحنة كما كان مفترضاً، أخذ يدخن الحشيش ... |
Silahtan kurtulacağına söz verdi. | Open Subtitles | ... حسناً , هو وعدني أن يتخلص من البندقية |