"يتخيلون" - Translation from Arabic to Turkish

    • hayal
        
    Matt Diffee'nin burada yaptığı bir video var bunu abartmanın nasıl bir durum olduğunu hayal ediyorlar. TED الآن، هذا مقطع فيديو قصير أنتجه مات ديفين، نوعًا ما كيف يتخيلون الموقف إذا بالغنا فيه.
    Şimdilik, makinelerimiz hayal kırıklığına uğramıyor, rahatsız olmuyorlar ve kesinlikle hayal kurmuyorlar. TED في الوقت الراهن، لدينا آلات لا تشعر بالإحباط، لا ينزعجون، وبالتأكيد لا يتخيلون.
    İki katı fiyata almayı hayal bile edemezler, şehrin diğer tarafına giderek yarı fiyatına almak dururken. TED لا يتخيلون أنهم يشترونه بضعف السعر بينما، عبر مشوار عبر المدينة، يمكنهم شراؤه بنصف السعر.
    Ama psikologların deneyip de sonuç aldığı tek şey, insanları geleceği daha canlı hayal etmesini sağlamak. TED لكن أحد الأشياء التي حاولها علماء النفس تبدو جيدة لجعل الناس يتخيلون المستقبل بصورة جلية.
    Başkaları çocuklara bakıyor ve yeni bir dünya hayal ediyorlar. Open Subtitles الاخرون ينظرون للأطفال و يتخيلون عالماً جديداً
    Dar görüşlü insanlar, bazı şeyler hayal edip başkalarından şüphelenirler. Open Subtitles ذوي العقول الضيقة يتخيلون أشياء ويشكون في أشياء أخرى
    FBI'ın sinsi adli tabiplerinin, koltuklarına oturup, bu zavallı yaratığa otopsi yaptığımı hayal ederek, bana güldüklerine eminim. Open Subtitles يمكنني تخيل هؤلاء الفيدراليون و هم جالسيون ضاحكين, يتخيلون كيف سيبدو شكلي و أنا أقوم بتشريح هذا المخلوق المسكين
    Yazarlar göremediği şeyleri hayal edemezler mi? Sen de geleceğini hayal etmelisin. Open Subtitles ألا يبدو الكتاب كما لو أنهم يتخيلون أموراً لا يرونها؟ يجب عليك أن تتخيلي نفسك مع مستقبل باهر
    Biliyor musun... düğün davetlileri gelinin... nasıl olduğunu hayal ediyorlar. Open Subtitles هل تعرفين... الضيوف فى الزفاف... يتخيلون بشأن العروس في الليل.
    Bir erkek arkadaşımla tanışmış olsalardı bile sadece aletimin onun kıçında olduğunu hayal ederlerdi. Open Subtitles حتى لو كانوا سيقابلون حبيبي فقط، فهم يتخيلون قضيبه داخل مؤخرتي.
    Sonra bu çocuklar hayal ettikleri bir şey yaptılar birçok odası ve koridoru olan bir kale veya bir saray. Open Subtitles أربعة أطفال قاموا ببناء ما كانوا يتخيلون أنه.. قلعة أو قصر به الكثير الغرف والممرات
    Kriptologların o kadar mürekkep koklamışlar ki hayal alemindeler. Open Subtitles خبراؤك يتنفسون كثيرا من حبرهم إنهم يتخيلون اشياءاً
    Sağcı olan bazıları bunu düşünüyor çünkü Müslüman kültürünü doğuştan şiddetli olarak görüyor ve solcu olan bazıları da bunu hayal ediyor çünkü Müslüman şiddetini, aşırı tutucu şiddeti olarak, sadece meşru dertlerin bir ürünü olarak görüyorlar. TED بعض اليمينيين يعتقد ذلك لأنهم يرون أن الثقافة الإسلامية عنيفة بطبعها، وبعض اليساريين يتخيلون ذلك لأنهم يرون العنف الإسلامي، العنف المتطرف، على أنه مجرد نتيجة للمظالم المشروعة.
    CA: Ama birçok insan gelecek şehirleri hayal ederken, çözümün aslında uçan arabalar, dronlar, vb. TED لكن الكثيرين ممّن يتخيلون ويحلمون بمدن المستقبل، يتصورون أن الحل هو السيارات الطائرة والطائرات بدون طيار...إلخ.
    hayal kurmasına izin vermelisin. Open Subtitles وفي نفس الوقت تدعهم يتخيلون عالم أفضل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more