"يتردد أن" - Translation from Arabic to Turkish

• Söylentilere göre
• tereddüt etmezdi

Söylentilere göre Peter kendini düzeltmek için Verna ile evlenmiş.
يتردد أن بيتر تزوج من فيرنا لتصويب نفسه بها.

Söylentilere göre Bay Turner sakat atlarına ilaç verip formlarının zirvelerinde gibi koşmalarını sağlıyormuş.
يتردد أن السيد (تورنر) يحقن خيوله المصابة حتى يكون بأمكانها الجري ، كأنها في افضل حالاتها

Ama o senden kurtulmak için bir saniye bile tereddüt etmezdi.
لكنه لن يتردد أن يفعل المثل بك ليتخلّص منك

Benden kurtulmak için bir şeyler yerleştirmek için tereddüt etmezdi.
إنه لن يتردد أن يدس شيئاً ليتخلَّص مني