Sistem sana sahip olduğunda peşini asla bırakmaz. | Open Subtitles | في اللحظة التي سيحصل فيها عليكٍ، لن يترككِ أبدا. |
Sizi asla rahat bırakmaz. | Open Subtitles | لن يترككِ وشانكِ أبداً. |
Öyle bir şey olmayacak. Bana ulaşma fırsatını elinde geçirdiği an seni sallantıda bırakacak. | Open Subtitles | سوف يترككِ في مهب الريح في أول فرصة يحضى بها للأمساك بي |
Seni burada bırakacak. | Open Subtitles | و سوف يترككِ هنا |
Kanımızı içiyorlar. Bill'e doymadan bırakmasını söyle ne diyecek bakalım? | Open Subtitles | إنهم يشربون دمائنا إن (بيل) لن يترككِ أبداً |
Blackway'in seni rahat bırakmasını nasıl sağlayacağız sence? | Open Subtitles | كيف تظنين سوف نجعل من (بلاكوي) أن يترككِ وشأنكِ؟ |
Böyle zor bir zamanında seni terk ettiğini bile bile gözüne nasıl uyku girebiliyor bu adamın? | Open Subtitles | كيف ينام بالليل عالماً بأنه يترككِ تمرّين بهذا ؟ |
- Seni rahat bırakmasını söylemiştim. | Open Subtitles | -طلبتُ منه أن يترككِ وشأنكِ . |
Her bir yudum sonuncusundan daha iyi olacak, arzu ile seni terk etmesi için bir yudum daha. | Open Subtitles | كل كأس أفضل من سابقه. يترككِ مع الرغبة في تناول المزيد.. |
Ama herkes seni terk etmeyecek. | Open Subtitles | ولكن لن يترككِ أحد |