"يتركنا" - Translation from Arabic to Turkish

• terk
• Geriye
• bırakır
• bırakıyor
• bırakıp
• kalıyor
• bırakmayacak
• Bize
• bırakmaz
• bırakacak
• kaldı
• bırakmadı

- Şerifin bizi suç mahaline getirip sonra da ölüme terk etmesi mantıklı değil, değil mi?
ليس منطقياً ان يأتي بنا الشريف إلى مسرح الجريمة و من ثم يتركنا لنموت أليس كذلك؟

Geriye, mutluluğa yol açan büyük etkenler nedir sorusu kalıyor.
وهذا يتركنا مع السؤال، ما هي الأسباب العظمى للسعادة ؟

Bu da Bize üstüne düşünmemiz gereken birkaç cisim bırakır.
يتركنا ذلك إذن مع أجسام قليلة ينبغي أن نفكر فيها.

Atla gidiyor ve her sene bizi burada taş yığmamız için bırakıyor.
يتركنا هنا نضع الحجر فوق الاخر ، سنة وراء سنة

Gördün mü, Louis bizi bırakıp gidecekti.
اتري . لويس كان يريد ان يتركنا

Bizi Monty'yle yalnız bırakmayacak asla. - Ona mesaj ulaştırmalıyız.
لن يتركنا وحدنا مع مونتى يجب ان نوصل رسالة له

Ama biliyorsun, Baban bizi asla rahat bırakmaz.
ولكنك تعرف أن والدك لن يتركنا وشأننا أبداً

- ...geçmişi unutup, bizi rahat bırakacak, öyle mi?
سينسي الماضي و يتركنا بمفردنا هذا هو الاتفاق ؟ نعم

Bizim için çok önemli biri bizi terk edince gittiğini kabul etmek zor olabilir.
عندما يتركنا شخص مهم لنا قد يكون من الصعب تقبل رحيله

Ama bizi terk edip orada kalmasını da istemiyoruz, ben ve küçük kardeşim babamın eve gelmesini istiyoruz, annemin de istediğini biliyorum.
لكننا لانريد منه أن يتركنا ونبقى هنا, وأنا وأختي الصغيرة نريده فعلاً أن يأتي, وأعلم أن أمي تريد ذلك أيضاً.

John, hemen şu adama evimizi terk etmesini ve bizi yalnız bırakmasını söyle.
جون، قل لهذا الشخص أن يخرج من منزلنا و يتركنا الآن

Bu durumda Geriye sadece astral projeksiyonda ne olduğu sorusu kalıyor.
ما يتركنا للتساؤل حول ما حدث أثناء تجربة الخروج عن الجسد

O zaman öğretmeni resimden çıkarıyoruz. Geriye kim kalıyor?
اذن ,فقد خرجت المدرسة من الصورة , الى اين يتركنا هذا ؟

- Geriye sadece iki seçenek kalıyor.
يتركنا هذا مع خيارين إما أنّ جسمها رفض الرئة الجديدة

Ebeveynlerimiz bizi erkenden bırakır eşimiz ve çocuklarımız fazla geç gelir.
يتركنا أبوانا مبكرا، ويأتي أزواجنا وابنائنا متأخرين.

O zaman saatte 40.200 km hızla uzun mesafe yolculuk bizi yanma, böceklerle kaplanma ve tepki verecek zaman bırakmamayla baş başa bırakır.
لذلك، الانتقال لمساقة طويلة على سرعة 25 ألف ميل في الساعة سوف يتركنا محروقين مكسوين بالحشرات ولا يترك وقت للتفاعل

Kayıp ruhlar sisininde sonsuzluğu yaşayacak ki bu da ikimizi baş başa bırakıyor.
لقد أرسلته إلى داخل ضباب الضياع, وهذا يتركنا نحن الاثنين فقط.

Hangi potansiyel zor durumda bırakıyor.
الأمر الذي من المحتمل أن يتركنا في موقف صعب

Sonsuza dek seninle beraber olacağımı anlayana kadar bizi rahat bırakmayacak bebeğim.
لن يتركنا في سلام يا عزيزي حتّى يستوعب أني معك على الدوام

Bize hiç bulaşmayan Wolf City'ye ait Wolf City Geliştirmenin sahibi.
صاحب شركة تنمية مدينة وولف ويملك مدينة وولف باكملها لقد اتفقنا معه على ان يتركنا لحالنا

Onu açığa çıkardık, artık bizim peşimizi bırakmaz.
لقد فتَّحنا عيونه علينا والآن لن يتركنا

Zorlu bir dönem ve muhtemelen bizi bırakacak kazançlı bir iş için.
إنّ الأوقاتَ قاسية وقد يتركنا .لوظيفة أجرها عالٍ

Yani artık Bize Parris Adası'nda neler olduğunu anlatabilecek tek kişi kaldı.
الذي يتركنا مع شخص واحد من يستطيع أخبرنا الذي حدثنا في جزيرة باريس.

Bunun beni nasıl hissettirdiğini biliyor musun? Baban bizi iyi durumda bırakmadı.
اعرف ما مدى شعور ذلك علي لم يتركنا ابيك بحال جيد