Dünyanın kadınlar ve erkekler için aynı... olup olmadığını hep merak etmişimdir. | Open Subtitles | ...لطالما أردت أن أعرف عما إذا كان العالم يتشابه بالنسبة للرجال والنساء |
Tanrı herkesin aynı olmasını isteseydi hepimizin bacaklarına tel takardı. | Open Subtitles | لو أراد الله أن يتشابه كل البشر كان سيجعلنا جميعاً نحتاج لمثل هذه الدعامات |
Tanrı herkesin aynı olmasını isteseydi hepimizin bacaklarına tel takardı. | Open Subtitles | لو أراد الله أن يتشابه كل البشر كان سيجعلنا جميعاً نحتاج لمثل هذه الدعامات |
Hayır, değil. Elbette, iki insan aynı değildir. | Open Subtitles | كلا, إنه ليس كذلك, بالطبع و لا يتشابه إثنان حتى معه |
suçluluk veya öfke veya kırgınlık gibi bunların hepsi aynı iyi hissetmeme duygusunu yaşatırlar. | Open Subtitles | إن كنت تسميها الإحساس بالذنب أو الغضب، أو الاِنحباط جميعها يتشابه شعورها إنها لا تشعر بالراحة |
Gerçek ve sahtenin birbiriyle aynı şey olduğu küçük dünyasında yaşıyor o. | Open Subtitles | فهي تعيش في عالمها الصغير حيث يتشابه الأصلي مع المقلد |
Sanki Michigan'daki sen hariç herkes birbirinin aynı. | Open Subtitles | إنه كأننا... في مكان ناء منعزل حيث الجميع يتشابه باستثناءك |
Bazı insanlar anaokulu veya ilk sınıf öğrencilerinin ırkçılık üzerine konuşmaları için çok küçük olduklarını düşünebilir ama aynı zamanda küçük çocukların kimliğimizi oluşturan birçok farklı unsur olduğunu ve insanların nasıl farklı ve benzer olduğunu ve başka insanlarda yokken güce sahip olmanın ne anlama geldiğini anladıklarını söyleyeyim. | TED | قد يعتقد البعض بأن طلاب الروضة أو الصف الأول أصغر من أن يشاركوا في حوارات حول العنصرية، ولكني أقول لكم أن الأطفال الصغار يفهمون بأن هناك العديد من المكونات المختلفة التي تشكلُ هوياتنا الشخصية وكيف يتشابه أو يختلف الناس، وماذا يعني أن نملك النفوذ عندما لا يملكه الآخرون. |
Hep aynı şeyler. | Open Subtitles | كل شيء يتشابه |