"يتصلون" - Translation from Arabic to Turkish

    • arıyorlar
        
    • arıyor
        
    • arayıp
        
    • arayacaklar
        
    • ararlar
        
    • arar
        
    • aradılar
        
    • arayan
        
    • telefon
        
    • iletişime
        
    • aramışlar
        
    • aradıklarını
        
    • çağırıyorlar
        
    • aradıklarında
        
    • arayacaklarını
        
    Balıklarını yakaladıklarında, en yüksek fiyatı verecek müşteriyi bulmak için sahildeki pazarlamacıları arıyorlar. TED عندما يصطادون السمك هم يتصلون بكل الأسواق على امتداد الشاطىء ليستفسروا أين يمكنهم الحصول على أفضل الأسعار لمحصولهم.
    Sürekli arıyorlar. Harika bir şey. Open Subtitles الناس يتصلون طوال اليوم، هذا رائع يا عزيزي
    Üç mesajdan sonra doğrulama yapmazlarsa destekçilerden oluşan bir ekibe haber veriyoruz. Ekip onları tedaviye döndürebilmek için arıyor ve mesaj atıyor. TED إذا، بعد ثلاث مرّات، لم يتحققوا، نبلغ فريق من الداعمين وذلك الفريق سوف يتصلون بهم ويراسلهم ليحاولوا إرجاعهم للطريق.
    Çünkü anlaşılan hafta 50 oyuncu onu arayıp becermek istiyormuş. Open Subtitles إذ تبين أن 50 ممثل يتصلون كل أسبوع بهدف مضاجعتها
    Seni arayacaklar, kim olduğunu, nereye gideceğini söyleyecekler ve geri kalanını uydurmana yardım edecekler. Open Subtitles يتصلون بك ، يخبرونك من انت ، والى اين تذهب ويساعدونك على عمل البقية
    Gösterilerimi izlemezler. Ama beni ararlar, ben de onları ararım. Open Subtitles همْ لا يشاهدون برنامجي ولكن همْ يتصلون بيّ وأتصل بهم
    Seyahat için son ayarlamaları yapmak için arıyorlar. Open Subtitles إنهم يتصلون ليضعوا الترتيبات الأخيرة للسفر
    Şu anda bizi arıyorlar. Tatlım. Hayır. Open Subtitles نحن قريبون نحن قريبون جداً انهم يتصلون بنا الآن
    Bizi hiç arıyorlar mı ki? Open Subtitles وماذا سنقول لأولادنا ؟ وهل يتصلون بنا أبداً؟
    Bir çok aile beni arıyor çünkü ben çocuklarla iyi ilişki kuruyorum. Open Subtitles هناك الكثير من الآباء يتصلون بي لأنه يمكننني التواصل مع الأطفال الأصغر سنا.
    Önce muhabirin biri şimdi de New York'tan polisin biri 5 dakikada bir arıyor. Open Subtitles والان الشرطة يتصلون من نيويورك كل خمسة دقائق
    Aile üyeleri arıyor, polisler soru soruyor. Open Subtitles أفراد العائلات يتصلون بمركز الشرطة لطرح بعض الاسئلة
    - Niye onlara adresimizi verdin? - arayıp istediler. Open Subtitles لكن لم لا نعطيهم عنواننا إنهم يتصلون ويطلبونه
    Bir, Amber, Becky'yi telefonla arayıp, birkaç adam göndermesini istiyor. Open Subtitles أولا, آمبر تتحدث مع بيكي. يتصلون هاتفياً بالعملاء حتي يبعثوا لهم بعض الممثلين.
    Onlar beni sadece ihtiyaçları olduğunda arayacaklar. Bunu bir kulaktan dolma gibi yapacağız. Open Subtitles سوف يتصلون بي فقط عندما يحتاجونني كما أننا سنلعب تلك اللعبة عن طريق السمع فقط
    Bilirsiniz, Rhode Island’da eğer bir hayvana araba çarpmışsa bizi ararlar ve biz de gelip onu alır, doldururuz. TED هل تعلمون ، في جزيرة روود ، لو تعرض حيوان لحادث في الشارع يتصلون بنا و نستلمه و نقوم بتخزينه.
    Telefonla pazarlamayı bilirim. O adamlar önce aile üyelerini arar. Open Subtitles اعرف البائعين عبر الهاتف أنهم يتصلون بعائلاتهم أولاً
    Onları dövdüğümüzü sanıp, sosyal hizmetleri aradılar. Open Subtitles وكانوا يتصلون بالسلطات لظنهم بأن الأولاد تعرضوا للإعتداء
    Ve genellikle cep telefonu taşıyan ve gazeteyi arayan tipler değildi. Open Subtitles وفي العادة هُم لا يحملون هواتف نقالة و لا يتصلون بالصّحف
    Onlar tatlı, ya da umutsuz, üzgün insanlardır, bana telefon ederler ve bizim iş alanımızdaki başkaları. Open Subtitles واللطفاء واليائسون والحزينون كلهم يتصلون بي والآخرين في مجال العمل
    Tamam ama bir dakika... Bizle bu şekilde iletişime geçmezler. Open Subtitles حسناً.لكن مهلاً لحظة, الجانين, هم . لا يتصلون بنا بهذه الطريقة
    hukuk profesörlerimi ve eski erkek arkadaşlarımı aramışlar. Open Subtitles أنهم يتصلون بأساتذتي في القانون؟ وأخلاء سابقون
    İzleyicilerine yalan söyleme. Annelerinin küçük düşmelerini önlemek için benim çocuklarımın beni - aradıklarını duymadın değil mi? Open Subtitles لاتكذبيعلىجمهورك، لم تسمعي أبنائي يتصلون لمحاولة إنقاذ والدتهم من ارتباكها
    Eğer saldırganın kim olduğunu biliyorlarsa bizi neden çağırıyorlar? Open Subtitles ان كانوا يعرفون من هو فإذن هو ليس بمتهم لماذا يتصلون بنا؟
    Haber vermek için bizi aradıklarında telefonun meşgul olmasını istemezsin. Open Subtitles لا تريدين أن يكون الهاتف مشغول عندما يتصلون ليعلمونا
    Bu yüzden Lino karısını sürekli arayıp bilemediğini belki de onu arayacaklarını söylüyor. Open Subtitles ولهذا يستمر لينو المسكين في الاتصال بزوجته يقول انه لايعلم وربما سوف يتصلون به

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more