Onu kaçırdı. Thunder numara yapıyor... sanırım. | Open Subtitles | لقد أخطائه او أن طلقة الرعد يتظاهر بذلك أنا أعتقد ذلك |
Baksana, şimdi de bundan hiç keyif almıyormuş gibi davranıyor. | Open Subtitles | شكراً لك. أنظر، إنه الآن يتظاهر بإنه لم يستمتع بالأمر. |
Ama ne zaman her şeyin bittiğini söylesem beni duymamış numarası yapıyor. | Open Subtitles | . لكن عندما أخبره أن الأمر أنتهى . يتظاهر بأنه لم يسمعني |
Ve rol yapan en az birini yakalamalıyız... böylece hepsi misafirmiş gibi davranamaz. | Open Subtitles | ونحتاج الإمساك بشخص على الأقل في الأداء لكي لا يتظاهر الجميع بأنه ضيف |
Bir rehber danışman ya da onu taklit eden biri varmış. Dawn'a dilek diletmiş. | Open Subtitles | شخصاً ما يتظاهر بان يكون مستشاراً للتوجيه أجبرها علي عمل أمنيه |
Bir dolandırıcı polis gibi, araç bayisi de karakol gibi yapıyor yani. | Open Subtitles | أعني، مجرمٌ يتظاهر بأنهُ شرطي. و معرض سياراتٍ، يتظاهرُ بأنه مركز شرطة؟ |
Cliff'in arkadaşı gibi davranan bir katil olmadığını nereden biliyorsun? | Open Subtitles | كيف تعرف أنه ليس قاتل محترف يتظاهر بأنه صديق ؟ |
Ya da kurallara uygun davranacakmış gibi yapan bir vampirle karşılaşabilirler. | Open Subtitles | أو أن يقابلوا مصاص دماء يتظاهر بأنه يلعب وفق قواعد المنزل |
Bel soğukluğunu orta dereceli öğrencilere teşhis için numara olarak yapıyor. | Open Subtitles | يتظاهر بأنه مصاب بالسيلان ليستطيع طلاب الطب أن يشخصوا حاليته. |
Erkekler kafasına çok takar. Belki de kadının numara yapmasını önemsememişti. | Open Subtitles | الرجل مر بالكثير ربما لم يمانع أن يتظاهر قليلاً |
numara yapıyor çünkü size güvenmiyor ama bu doğru. | Open Subtitles | انه يتظاهر لانه لا يثق بكم, لكنها الحقيقة. |
Bana erkekmişim gibi davranıyor. | Open Subtitles | تعرف , يتظاهر الرجل بمظهر الرجولة والشهامة ويتبين لك أنه أدنى صنف من الرجال |
Bu Columbo, aptalmış gibi davranıyor ama aslında çok zeki. | Open Subtitles | هذا الكلومبو ,يتظاهر بأنه غبى ولكنه حقا ذكى |
Âmâ numarası yapanların en büyük hatası ne biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلمُ ما هي أعظم هبة عندما يتظاهر شخصٌ بأنه أعمى؟ |
Şu uyuyormuş numarası yapan heriften pek bir farkı yokmuş. | Open Subtitles | يالة من اختلاف عن هذا الذي يتظاهر بالنوم |
Henri asla böyle davranmaz. Sadece rol yapıyor. | Open Subtitles | هنري لا يحب أبداً تلك الأشياء انه فقط يتظاهر |
Suyun içinde seni taklit eden bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيئاً ما في الماء يتظاهر بكونه أنتِ |
Göz göze gelirsek, komik bir şey görmüş gibi yapıyor. | Open Subtitles | و إذا نظرنا بإتجاهه يتظاهر بأنه كان يشاهد شيئاً مضحكاً |
Kasabanın dışında, karargahtanmış gibi davranan biri var. | Open Subtitles | . لديهم شخصا ما خارج المدينة يتظاهر بالاتصال من مركز القيادة |
Kukla, kadını görmüyor gibi yapan bir rakibine ulaşmaya çalışıyor. | Open Subtitles | والدمية تبلغ المنافس الذى يتظاهر بتجاهلها |
Sersem canavar insan rolü yapıyor. | Open Subtitles | الوحش المجنون. يتظاهر كونه لا يزال رجلاُ. |
İşten atıldığı halde karavanasını yapıyor iş elbiseleriyle, işe gider gibi yapıyordu. | Open Subtitles | اذن هو تم فصله بالفعل و مازال يعد لنفسه وجبات الغذاء ومازال يضع زيه و مازال يتظاهر بالذهاب للعمل |
Sen gezgin bir ozanmış gibi görünen Japon prensi rolündeki İskoç aktorüsün. | Open Subtitles | لا، أنت ممثل اسكتلندي يلعب دور أمير ياباني و الذي يتظاهر بأنه مغني متجول |
Aptal ayağına yatıyor, ama yalan söylediğini biliyorum. | Open Subtitles | يتظاهر بإنه لا يعرف, ولكن أعلم إنه يكذب. |
Bizimle aynı fiziksel mekanda olmasına rağmen farklı bir boyuttaymış gibi davranıp bizi algılamadığını varsayıyor. | Open Subtitles | حيث يتظاهر أنه في بعد آخر يحتل نفس الحيز الفضائي الذي نحن فيه و لكنه لا يستطيع أن يدرك وجودنا |
Şişman bir kadın kılığına giren küçük, siyahi bir adamla ilgili. | Open Subtitles | إنه يدور حول رجل أسود يتظاهر أنه سيدة سوداء بدينة. |
Sıçtı batırdı. Ne yapması gerektiğini biliyor. Adamım demiştin. | Open Subtitles | إنه يتظاهر بمعرفة ما يجب عليه فعله |