"يتعلق بكِ" - Translation from Arabic to Turkish

• seninle ilgili
• seninle ilgisi
• senin hakkında
• konu sen

İnsanlar bunun için izliyor. Gerçekte seninle ilgili değil.
لهذا السبب الناس يشاهدونه إنه لا يتعلق بكِ حقاً

seninle ilgili ne olursa olsun ona %100 kendimi dahil etmeye hazırım.
كل ما يتعلق بكِ ، مهما يكن ، لقد قررت وضع 100? في ذلك

Hannah, bunun seninle ilgili olmadığını anlamanı istiyorum.
هانا، أتمنى ان تتفهمي ذلك، ان هذا لا يتعلق بكِ

Bunun seninle ilgisi yok.
الامر لا يتعلق بكِ.

Herşeyin seninle ilgisi var. Hep vardı.
كل شيء يتعلق بكِ دوماً.

- Hey, bu senin hakkında değil!
! الأمر لا يتعلق بكِ - لن تخبره -

- Hey, bu senin hakkında değil! - Ona anlatmıyorsun.
الأمر لا يتعلق بكِ - لن تخبره -

- Ama konu sen de değilsin.
لكنه لا يتعلق بكِ أيضًا.

Sana şunu söyleyeceğim; tamamen seninle ilgili olmadığını anlamaya çalış.
ان كان لثانية واحدة تقدرين فهم انه هذا لا يتعلق بكِ

seninle ilgili her şey beni de ilgilendiriyor.
كل شيء يتعلق بكِ يثير اهتمامي كثيراً.

O yüzden değil. Bölüm'le ya da seninle ilgili değil.
ليس للآمر علاقة بذلك، الأمر لا يتعلق بالـ"شعبة"، ولا يتعلق بكِ

seninle ilgili hiçbir şeyi unutamam.
لا يمكنني قط أن أنسى أي شيء يتعلق بكِ.

Hayır Hannah, bu seninle ilgili.
لا هانا ، هذا يتعلق بكِ حسناً ؟

- Ne üzüldün? seninle ilgili değil.
الأمر لا يتعلق بكِ

seninle ilgili herşeyi seviyorum.
انا معجب بكل شيء يتعلق بكِ

seninle ilgisi var.
الأمر يتعلق بكِ

Hayır, bunun...bunun seninle ilgisi yok Helen.
لا، الأمر.. الأمر لا يتعلق بكِ يا (هيلين) هذه حقيقة

Çünkü, seninle ilgisi yok.
لأنه لا يتعلق بكِ.

- Konunun seninle ilgisi yok.
-نعم، هذا الأمر لا يتعلق بكِ

Her zamanki gibi, yine senin hakkında.
كالمعتاد أنه يتعلق بكِ

Bu gece senin hakkında değil.
الليلة الأمر لا يتعلق بكِ

Konu senin hakkında.
هذا يتعلق بكِ.

Tansy konu sen olunca biraz hassaslaşıyor, ben de onu kıskandırmak istemiyorum, yani bence bu sahneyi beraber canlandırmak pek de iyi bir fikir değil.
تانسي) حساسة قليلاً فيما يتعلق بكِ ولا أريد إثارة غيرتها لذا , لا أظن أن تأديتنا المشهد معاً فكرة جيدة