Bazen önüne bakman ve her zaman bozuk olan şeyleri düzeltmeye çalışmayı bırakman gerek. | Open Subtitles | أحيانًا يتعيَّن المضيُّ قدمًا والتوقف عن محاولة إصلاح زجاجًا كسيرًا. |
Etkinleştirmek için büyünün bir noktadan beslenmesi gerek. | Open Subtitles | كيما تُفعَّل، يتعيَّن أن يتغذى السحر بإحدى النقاط. |
yâni bunun daha önce gelmesi gerek. Sadece zamanını çözmem gerek. yâni zaman çizgisini. | Open Subtitles | إنها تلك، لذا فهي اللاحقة، إنما يتعيَّن أن أتبيّن جدولًا زمنيًّا. |
O notun nereden geldiğini bulmam gerek. | Open Subtitles | يتعيَّن أن أستبين أنَّى جاءت تلك الملحوظة |
Belki de ona kestirme yolu gösterebilirsin. Tümseklerden kaçınması gerek. | Open Subtitles | قد يتعيَّن عليك أن تُريه بعض الطرق المختصر ليتجنب... |
Hayır, dövüşmemize gerek bile kalmayacak. Basayev'i öldürmelerini imkansız kılman gerek. | Open Subtitles | ،كلا، لن يتعيَّن أن نقاتلهما .إنما اجعل قتل (باسايف) محالًا |
Baba, oraya inip bir bakmamız gerek. | Open Subtitles | (بوب)، يتعيَّن أن نهبط لنلقي نظرة. |