Hala nefes alıyor. Bu şeyi ondan çıkarmalıyız. | Open Subtitles | ما زال يتنفّس وصلنا الى هنا كي نحصل على هذا الشيء |
Hala nefes alıyor Belki de hep alıyordu, ama solunum cihazına bağlı olduğu için bunu fark edemedik | Open Subtitles | إنه لا يزال يتنفّس, ربما كان يتنفّس من قبل و لكننا لم نستطع أن نرى ذلك بسبب أنبوب الأكسجين |
Hala nefes alıyor. Gidelim buradan. | Open Subtitles | أنا آسف, لازال يتنفّس دعنا نرحل من هُنّا |
nefes alan veya batan şeylere delik açmak, hiç zekice değil. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه من الذكاء وضع فتحات في شيء يغرق أو يتنفّس |
Nefes almıyor. Polisi arayın! | Open Subtitles | انه لا يتنفّس سيدعون عربة اللحم |
Bırakında nefes alsın. Lütfen, açılın. | Open Subtitles | دعوه يتنفّس ، رجاءًا أفسحوا المجال |
nefes al ver. | Open Subtitles | فقط يتنفّس في هناك لا، لا، لا. |
Kendi başına nefes alabiliyor ama solunumunu sağlama almalıyız. | Open Subtitles | إنّه يتنفّس بمفرده , لكننا نحتاج أن نؤمن مجراه الهوائي |
Hâlâ nefes alıyor. Üzerinde o siyah meretten de yok. | Open Subtitles | لا زال يتنفّس و لا توجد قذارات سوداء عليه |
Tamam, teşekkürler ama bu adam çok garip nefes alıyor. | Open Subtitles | حسناً ، نعم، شكراً ، لكن، هذا الشابْ. هل هذا الشّاب يتنفّس بطريقة غريبة ؟ |
- Şu anda, çok sık nefes alıyor. | Open Subtitles | هو حقا يتنفّس بقوة الآن. هل رأيتها؟ |
Mel, Charlie nefes alıyor ölmedi | Open Subtitles | إنه لا يزال يتنفّس و ليس يحتضر |
Pekala, şu herife bak. Hala, nasıl nefes alıyor o zaman? | Open Subtitles | أنظري لهذا الرجل لا يزال يتنفّس. |
Tanrım, sanırım hâlâ nefes alıyor. | Open Subtitles | يا إلهي أعتقِدُ بأنّه ما زال يتنفّس |
Fiziksel testi geçti. nefes alıyor. | Open Subtitles | لقد اجتاز الكشف ومازال يتنفّس |
Bir çiçek gibi soluyorum. Çok terlemiş, zorla nefes alan, oldukça mide bulandırıcı bir adamdı. | Open Subtitles | إنّي أذبل كفراشة، متعرّق جدًّا، يتنفّس بثقل، مُقرف بعض الشّيء.. |
O zaman hala nefes alan birini bul Sen söyle. | Open Subtitles | أعثري على واحد لا يزال يتنفّس - أخبريني عنه - |
Senin için nefes alan bir boru. İkilemin çok acı verici. | Open Subtitles | أنبوب يتنفّس نيابة عنك ياللهول، تبدو أزمتك مؤلمة |
Nefes almıyor. Polisi arayın! | Open Subtitles | انه لا يتنفّس سيدعون عربة اللحم |
Bilmiyorum, Nefes almıyor. | Open Subtitles | لا أعرف، إنه لا يتنفّس |
Tanrı aşkına, bırak nefes alsın! | Open Subtitles | دعه يتنفّس سيختنق |
Derin nefes al ve aşağı bakma. | Open Subtitles | يتنفّس فقط ولا ينظر أسفل. |
Kendi nefes alabiliyor. | Open Subtitles | هو يتنفّس لوحده. |
Sanırım nefes alışını duyabiliyorum. | Open Subtitles | علينا أن نُغلق الفجوة أعتقِد بأنّني أستطيع سماعه يتنفّس |