Ama seçmek zorunda değil. O yüzden de hiç bir zaman bilmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | لكن هي لم يتوجب عليها الإختيار مطلقاً لذا أنت لا يجب أن تعرفي |
Eğer bunu istemiyorsa yalnız kalmak zorunda değil. | Open Subtitles | .. لن يتوجب عليها أن تكون وحيدة أبداً إن كانت تريد هذا |
Bu soruya cevap vermek zorunda değil. | Open Subtitles | لا يتوجب عليها الاجابة علي ذالك. |
Refahi arttirmak icin pozitif geri besleme dongulerine ihtiyacimiz var. hukumet seviyesinde, refaha bagli ulusal hesaplar olusturabilirler. | TED | ونحن نحتاج لحلقات تجميع معلومات ايجابية لكي نرفع مستوى الرفاهية اما على مستوى الحكومات فربما يتوجب عليها تأسيس حسابات وطنية للرفاهية |
O bir vaizdi, ama inaniyorum ki cevre hareketi ve aslinda, is dunyasi, hukumet dagin tepesine cikmali ve cevresine bakmali, ve Vaat Edilmis Topraklari gormeli, veya vaatlerin vatanini, hepimizin istedigi dunyaya dair bir hayali olmali. | TED | لقد كان قساً ولكني اعتقد ان الحركات البيئية والمجتمعات الاقتصادية .. والحكومات يتوجب عليها ان تصعد الى قمة الجبل وان تبحث عن .. الارض الموعودة او ارض الميعاد وعليها ان تملك تصوراً عن مالذي يريده سكان العالم اليوم |
Gülmek zorunda değil. | Open Subtitles | لا يتوجب عليها أن أن تضحك و تبتسم |
Gelmek zorunda değil, değil mi? | Open Subtitles | لا يتوجب عليها فعل ذلك ، أليس كذلك ؟ |
Öğrenmek zorunda değil. | Open Subtitles | ولا يتوجب عليها معرفة الأمر |
Beni ikna etmek zorunda değil. | Open Subtitles | لا يتوجب عليها إقناعي بأى شيء |