"يثمل" - Translation from Arabic to Turkish

    • sarhoş
        
    • kafayı
        
    • içki
        
    • içer
        
    • içiyor
        
    • içerdi
        
    • sarhoştu
        
    • içip
        
    Eğer onun sarhoşken ne olduğunu hatırlamasını istiyorsak sarhoş olmasını sağlamamız gerekiyor. Open Subtitles إذا أردنا أنّ يتذكر ماحدث عندما كان ثملاً، يجب أنّ نجعله يثمل
    Ondan o kadar nefret ediyordun ki onu sarhoş edip yatağına girdin. Open Subtitles لقد كرهتيه لدرجة انك جعلتيه يثمل و ذهبت معه الى الفراش
    Ondan o kadar nefret ediyordun ki onu sarhoş edip yatağına girdin. Open Subtitles لقد كرهتيه لدرجة انك جعلتيه يثمل و ذهبت معه الى الفراش
    Hayır kafayı bulmasını falan istemiyorum ama olacağı varsa olur. Open Subtitles كلا، لا أريده أن يثمل لكن إن حدث فليكن كذلك
    Bu dedektif gece sarhoş olup fahişelere gitmezdi,.. ...yani tarzı değildir. Open Subtitles ذلك المحقق كان من الممكن أن يثمل و يقضي ليلته مع العاهرات
    Patty lisedeyken her sabah sarhoş oldu. Open Subtitles باتى كان يثمل بالمرحاض كل صباح قبل الذهاب إلى المدرسة الثانويّة
    Birinin yirmi bir yaşına girdiği ilk gece gidip sarhoş olması gibi bir şey. Open Subtitles عندما يبلغ شخص ما الـ21 يثمل في أول ليلة.
    Gazetedeki başyazarımıza, okuyamayacak kadar sarhoş olmadan... bir belge vermek isteyebileceğini düşünüyordum. Open Subtitles أعتقد أن عليك إعطاء محرر الصحيفة وثيقة معينة قبل أن يثمل كثيراً ولا يتمكن من استلامها
    Gidip sarhoş olacak. Kendini aptal durumuna düşürecek. Open Subtitles سوف يذهب إلى الخارج و يثمل و سيجعل من نفسه أحمقاً و سيجلس هناك يشعر بالوحدة
    Dostum, eğer babanı yeterince sarhoş edebilirsek, annenin dış görünüşünün ötesini, teninin ötesini, bütün o egzamanın ve her bokun ötesini görecek. Open Subtitles اذا جعلنا والدك يثمل .. سيرى كيف كانت تبدو امك في الماضي وكيف كانت تبدو بشرتها ..
    Kimse patronuyla birlikte sarhoş olup dart oynamak istemiyor. Open Subtitles لا أحد يريد أن يثمل و يلعب رمي السهام مع رئيستهم
    Aslında bu yeni bir haber değil. İçersen sarhoş olursun. Open Subtitles هذا ليس خبراً عاجلاً، حين يشرب المرء، فهو يثمل.
    Efendi sarhoş olursa, at kadar güçIü oluyor ve sonra da benim gibi savunmasız yetimlere saldırıyor. Open Subtitles عندما يثمل السادة فإنهم يصبحون أقوياء كالخيول ومن ثم يقومون بالتعرض لليتامى والضعفاء أمثالى
    - Babası iyi biri değildi... - Çünkü her gece sarhoş olmayı... Open Subtitles والده ليس رجلٌ صالح لأنه لطالما يثمل كثيراً.
    içmek gibi, sarhoş olmak gibi. BAzı kızların banyoda kulak kabarttığı şeyler. Open Subtitles أحدهم عندما يثمل يثرثر كثيرا بعض الفتيات يحتكرن دورات المياه
    En önemlisi o kafayı bulunca, onun otomobili benim otomobilimdir. Open Subtitles و الأكثر أهمية, عندما يثمل تكون سيارته سيارتي
    Annesi ölmüş. Babası ise hovarda arkadaşlarıyla içki âlemlerine dalmış. Open Subtitles والدتها متوفاة ووالدها يثمل مع رفاق فاجرين
    Sanırım eline bulaşmış o kadar kanla kim olsa içer. Open Subtitles اظن انه بكل تلك الدماء على يديك تجعل أي أحد يثمل
    Bazen amcam çok içiyor, ve sonra çok sinirlenip annemi dövüyor. Open Subtitles في معظم الأحيان يثمل عمي جدا ثم يصبح غاضباً ويضرب أمي
    Sürekli içerdi. Open Subtitles كان يثمل للغاية
    Babam genelde sarhoştu ve kontrolünü kaybediyordu. Öfke nöbetine tutuluyordu. Open Subtitles أبي يثمل كثيراً ويفقد صوابهُ ويدخل في هيجان
    Aslında benim evden ayrılma isteğimi kabul etmedi. Karşı çıkınca fazlaca içip beni dövdü. Open Subtitles و حين عصيته , أصبح يثمل و يبرحني ضرباً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more